31 Mart 2010 Çarşamba

titrek klima

bugün hava inanılmaz güzeldi
duyguyla deneme yapmak için buluştuk
her şey çok güzeldi boş bi sınıf bulmuştuk,soruları yapıyorduk
ta ki üşüyünceye kadar!
bu havada üşümek biraz acayip kaçacak diye söylemedim sorulara odaklanmaya çalıştım
bi baktım duygu da titriyor
denemeyi yarıda bırakıp klima kumandası aramaya gittik
bulmuştuk,çocuk gibi sevindik
klimayı açtık,açan adam kumandayı alıp gitti
tam rahatça nefes almaya başlamıştık ki klima bozuk çamaşır makinası gibi ses çıkarmaya başladı
ses çıkarsa iyi bi de titriyordu
geçer geçer diye bekledik ama klima hala aynı
duyguya bi baktım krize girmiş
-bendis bi şeylerle bağlayalım bari dedi
etrafa bi baktım aldığımız cipsin torbası vardı
-bununla mı bağlayalım dedim?
bunu gerçekten ciddi anlamda dediğime inanamıyorum sonra bizi bir gülme tuttu sormayın =)
ben oraya fazla takılmamaya çalıştım denemem bitmek üzereydi
ama duygu çoktan kopmuştu
sonra fazla zeki olan biz sınıfımızı değiştirmeye karar verdik
gözümden titrek klima,kulağımdan da o ses gidecek gibi  görünmüyor =)

bu arada eve gelirken halime bayağı bi güldüm
sanki dünyanın en güzel fiziği bendeymiş gibi yürüyorum
hayır yani birazcık düzgün bi fiziğim olsa gam yemeyeceğim
her camekana bakıyorum ama yine değişen bi şey yok
bunu da sınav stresine bağlıyorum
çünkü bu aralar elime ne geçse yemeye başladım


*bu arada son 10 gün hadi bakalım!!

30 Mart 2010 Salı

bendis gazlarda

bu yazıyı yazmamın amacı bütün blogerların şahitliğinde kendime verilmiş olan sözdür
sanırım cümlede bi sürü anlatım bozukluğu var ama idare edin :)
bugün benim için kötü bi gündü
resmen ciddi ciddi kazanamayacağımı ya da sınıf öğretmeni olacağımı düşündüm
yanlış anlaşılmasın sınıf öğretmenliğini küçümsemiyorum ama diğer yanda ideallerim var =/
günden güne olduğumuz denemeler artıyor
artan denemelerle birlikte soruların zorluğu da artınca iyice umutsuzluğa kapıldım
11 gün kaldı değil mi niye moralimizi bozuyorsunuz!!!!
bugün pazar günü olduğumuz denemenin sonuçları açıklandı
sonuç idare eder 3.cüyüm ama netler resmen rezil :S
sinirden ağladım resmen altı üstü felsefeden 9 soru çıkıyor 3 yanlışı nasıl yapıyorum anlamış değilim
paragrafta açıklamış zaten her şeyi okuduğumu mu anlayamıyorum,okurken başka şeyleri mi düşünüyorum gerçekten bilmiyorum
'çalışmıyorum,çalışmıyorum' diye geçinen,oğlan peşinde koşan elin abaza kızı bana 40 puan atsın ben hala hukuk hayalleri kuruyım!
ama 11 günde herşey değişebilir değil mi blog?
yani durumum çok da vahim değil
sadece dikkatimi toplayıp düzgünce okumam lazım soruları
kısacası gaza geldim
bi süre okula ara veriyorum ve 11 günde neler yapılır hep beraber görüyoruz =)

NOT: evet evet görüyoruz...

29 Mart 2010 Pazartesi

sinir,stres,sınav,merak vs vs

sevgili sakartanrıçam geçenlerde bana bi soru sordu
stres var mı diye?
o soruyu cevaplarken düşünmüştüm hala da düşünüyorum
şu an itibariyle sınava 12 gün kaldı
şaka gibi resmen 12 gün sonra bilmem ne endüstri meslek lisesinde sınava gireceğim
şu an üstümde stres hissetmiyorum
stresten çok merak var sanki
soruları,yapıp yapamayacağımı,seneye nerede olacağımı merak ediyorum
zaten yapı olarak heyecanlı bi insanım
umarım bu bana çok zarar vermez
normal bi speaking sınavında bile kıpkırmızı olurum heyecandan
bi de bu sene gastrit çıktı
ohhh bunları düşününce stres yapmıyor değilim ama merak stresten üstün geliyor
bugün annemde beni çok şaşırttı
sınav konusunu açılınca sinirimi bozmak için elinden geleni yapıyordu
bugün yine konuşmaya başladık
aha dedim başlayacak gene
ama o konuştukça utandım resmen :)
yok benim başarabileceğime inanıyormuş
yok başaramasamda önemli değilmiş
hayatın sonu değilmiş ve ben nerede olursam olayım kendimi geliştirebilirmişim
bana çok güveniyormuş
annemden bunları duyunca hem şaşırdım hem de sevindim
heralde az kaldı diye beni rahatlatmaya çalıştı ama az da olsa işe yaradı
inşallah her şey çok güzel olacak
buna inanıyorum ve inanmak istiyorum :)

27 Mart 2010 Cumartesi

sorgu

ders çalışmadığım zamanlarda içimdeki sesi susturamıyorum
hoş bazen dersin ortasında da aklıma bi sürü şey geliyor
bu ara arkadaşlarımdan dolayı dertli olduğum için arkadaşlığı sorguladım kendi çapımda
sanırım bununda 2 sebebi var
ilki bugün dersaneden dönüşte -ciğimle karşılaştık
yani gözgöze falanda gelmedik aslında
yanında sevgilisi vardı,hoş gözgöze gelmek de istemiyorum artık
her zaman gözlerine bayılmıştım (sibirya kurdu gibi böyle bi renk görmedim)
neyse geçti gitti yanımdan
hala yediremiyorum blog ya uzun bi sürede yediremeyeceğim biliyorum
o hep böyle miydi,sonra mı değişti karar veremiyorum
ama onun bana yaptığını kendisine de yakıştıramıyorum
off böyle olmamalıydı
ama oldu,daha fazla düşünüp kendimi kahretmek istemiyorum
diğer bi sebebe gelince o da sevgili paris
benim hakkımda yazmış olduğu yazı beni çok duygulandırdı =)
ergenliğe yeni girmiş kızlar gibi her şeyden duygulanıyorum bu aralar farkındayım ama bu durum başka
birini kaybederken birini kazanmışım gibi geliyor
ve bu durumdan dolayı gerçekten çok mutluyum
kısacası bende seni seviyorum parisim =)
bunun yanında canım ezgim,canım supergirl 'm var
iyi ki varsınız ya
bakın yine duygulandım =)

26 Mart 2010 Cuma

bendis evinde

evet her ne kadar kısa da olsa tatilim bitti
yani bu tatil miydi bilmiyorum
ama bugün karşılaştığım herkes tatil nasıldı,tatil sana yaramış vs şeyler söyleyince
düşündüm bende,ben gerçekten tatile mi gittim eskişehir'e?
buradan bunalmıştım
hiçbir şeyden zevk almıyordum
ders dışında her şey beynimi kemiriyordu
buradan uzaklaşmam lazımdı
sanırım haklılar tatildi benim için bu gezi
ve yine haklılar gerçekten bana iyi geldi
azda olsa eski bendis halime döndüğümü hissediyorum
güldüm ya
bugün uzun bi aradan sonra içten güldüm
herkesin bana sarılmasından,beni özlediklerini söylemesinden mutluluk duydum
belki doğruydu belki değildi
ama doğru olduğuna inanmak istedim
belki sokakları,bu yeri özlememiştim ama
fark ettim ki bende özlemişim onları
yani bu kısa gezi hem bana hemde çevremdekilere iyi gelmiş
arada uzaklaşmak gerekiyormuş bunu da anladım :)

NOT: dün okulda andaç için toplu fotoğraf çekilmişler.ben yoktum
üzüldüm mi diye düşündüm,hayır üzülmedim
çünkü sınıfça toplu olarak fotoğraf çekilmek sınıf olmak anlamına gelmezdi,belki de bazıları bensiz daha mutlu olmuşlardır...

mimlenmişiiiiimmmmm

sevgili http://napiyozolmnoktabiz.blogspot.com/ mimlemiş bende hemen yerine getiriyorum
biraz geç oldu ama kusura bakma malum yolculuk falan =)
gelelim sorularaaa


Niçin blog yazarım?
Hmm aslında bu blogu açma sebebim başta başkaydı,ama artık o sebep geçerliliğini kaybetti
şimdi ki yazma amacım sadece içimi dökmek...


Son zamanlarda vakit ayıramadığım bi uğraş?
kitap okuyamamak,başkalarına vakit ayıramamak bu ara hep kendimle uğraşıyorum...


Şu an imkanım olsa gerçekleştireceğim hayaller?
Ne siz sorun ne ben söyliyim; öncelikle hukuk fakültesini kazanmak,hep mutlu olmayı,üzülmemeyi sağlamak
ne güzel olurdu yahu


Hayatımda iyi ki yapmış olduğum 3 şey?
5.sınıfta okul değiştirmek,ozan doğulu'yu görmek için konsere gitmek ve hala vicdanımın sesini dinlemek


Mutfakta en sevdiğim uğraş?
Su içmek,bayılırım!


En sevdiğim 3 yemek?
sarma,mantı ve köfte (itiraf1: azcık balık etliyim ama azcık, itiraf2 : şaka,azcık değil! )


Giyim konusunda abarttığım eşya?
düşündüm de hiç bir şeyi abartmam :S


Anne,babam bana nasıl hitap eder?
Babacığım gülka der (makedonca küçük gül demek) ayrıca rapçem der (bu da kuşum demek)
annem ismimle hitap eder sanırım


Beni anlatan bi resim?

24 Mart 2010 Çarşamba

ben burada anladım ki düşünmediğim zamanlarda daha mutlu oluyorum
aşağıdaki duygu yüklü yazıdan sonra birazda burada yaptıklarımdan bahsedeyim =)
ablam,sayın yılmaz ve arkadaşları sağ olsunlar beni hiç yalnız bırakmadılar
geçen geldiğimde burayı hiç sevmemiştim ama bu sefer bayağı alıştım
o kadar alıştım ki 2.tercihime burayı yazmayı karar verdim=)
burada bi sürü ilkimi de yaşadığımı söyleyebilirim
mesela geldiğimiz gece bowling oynayama gittik
sosyal aktiviteden yoksun ilçemizde böyle şeyler yoktu
ilk olmasına rağmen sanırım iyi oynadım (ya da bana öyle söylediler)
sonra sonra dün gece ilk defa bara gittim
kapıdaki görevliye göğsümü gere gere nüfus kağıdımı gösterdim
e reşitim  artık =)
orada çok eğlendim
222 bayağı büyükmüş
buradan sınava girecek olan arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum
sınava 17 gün kalmış olmasına aldırmayın
eğer imkanınız varsa gidin bi yerlere
uzaklaşmak kesinlikle daha iyi geliyor
test edildi onaylandı =)
neyse ben gidiyorum artık
sanırım bi daha ki yazıyı evimde yazacağım
2 gün sonra gidiyorum
her güzel şeyin sonu da çabuk geliyor ne yazık ki
kendinize iyi bakın =)

eskişehir,hatıralar ve bu hatıralardan kurtulamayan aptal bendis

şu an felaket biçimde ağlamak istiyorum.ilk önce nedenini yazayım sonra ağlarım belki =)
şimdi size biraz geçmişten bahsetmek istiyorum:
tarih: 10 mayıs 2009
yine eskişehirdeyim.can sıkıntısından ölmek üzereyim
geldiğim için lanet ediyorum.ne biçim hava,su vs vs
saat 9-10 suları
ablam,sayın yılmaz (enişte),arkadaşı dolaşıyoruz
karşıdan elinde basketbol topuyla biri geliyor
amanın bu ne tatlılıktır böyle!
sayın yılmaz bana döner:
-bendis oynayalım mı? "o" benim okuldan arkadaşım iyi çocuktur
-olur tabi ama ben çok yeteneksizim bu konuda
-olsun ben iyi oynarım,biz eş olalım
-tamam madem

sonra biz oyuna başladık tek kelimeyle rezildim.sayın yılmaz bana eniştelik yapacak ya bütün topları alıp bana veriyordu
ama sıkılmıştım.-oynamıyorum ben dedim
sonra "o" muhteşem gülüşüyle bana dönüp
-hadi biz eş olalım dedi
ona bakıp söylediğim tek şey :
-sen dişlerine tel mi taktın?
-hayır nerden çıktı?
-bilmem dişlerin çok hoşuma gitti de..

şimdi fark ediyorum ne kadar mal davranmışım.ama blog 3 yıl tel taktığım için güzel dişleri olan birini gördüğümde dayanamıyordum =)

oyuna başladık sonra.konuşunca "o"nunla aynı şehirde oturduğumuzu anladık
-E ben seni hiç görmedim?
-ben de seni..ama ben 11.sınıfım daha =(
-benim bu sene son
-hadi ya matematik öğretmeni mi olacaksın şimdi
-öyle görünüyor
-vay be..

sohbetle karışık oyuna devam ettik
ama sonra ben pes ettim.berbattım çünkü,yeterince rezil olmuştum
can sıkıntım geçmişti ama saatte epey geç olmuştu
tanıştığımıza memnun olup ayrıldık oradan
o an dişlerini beğendiğim ve bilimum rezillikler yaptığım kişiyle sonradan bir şeyler yaşayacağım aklıma gelmezdi
buraya gelmeden önce o sahanın önünden geçtim
tek başıma..
"o" oradan 4 yıl boyunca geçmişti
belki yalnızdı,belki yanında belki aklında birileri vardı kim bilir
garip bi tesadüf bizi nerelere getirmişti
şimdi ise ikimizde yalnızız
kim bilir, belki de "o" şimdi farklı tesadüflerini yaşıyordur
bazı şeyler yaşandı ve bitti
belki ben tam olarak bitiremedim ama bitireceğim
neyse bu kadar duygusallık yeter
hayatıma iyi ki girdin
şiş dudaklı,güzel dişli çocuk =)

NOT:17 şubat 2009'da mavişapkalı kızın yatağında otururken aramızda şu sohbet geçmişti :
-mavişapkalı kız bir daha size geldiğimde eski günlükleri okumak yok
-ay evet ya haklısın bendis,geçmiş geçti ama biz hala geçemedik =(

şimdiye bakıyorum da sanırım sen geçtin sıra bende =)

21 Mart 2010 Pazar

bendis yolcuuuuu

evet blog evet
beklenen an yavaş yavaş geliyor
yaklaşık 2 saat sonra eskişehire gitmek için yola çıkacağım
gözümde neden bu kadar çok büyüttüm anlamıyorum
sanki ben geldikten sonra her şey değişecekmiş gibi geliyor
tahmin ediyorum aslında
geldiğimde hiçbir şey değişmeyecek
babannemin şekeri yine yükselip düşecek,ezgim yine çok ders çalışacak,mavişapkalı kız yine gaza gelicek bir sürü teorisiyle konuşmaya devam edecek (bende susmayacağım ama diç şüphen olmasın :))
babam yine plan yapacak,annem farmville oynayacak
bunların değişmeyeceğini biliyorum
gitmemin sebebi kendimi değiştirmek
belki geri döndüğümde az da olsa değişirim
az da olsa daha az düşünürüm bu yüzden beynimin daha az çalışmasını istiyorum
ya da sadece dersler için çalışsın
başka şeyler düşünmesin artık!

işte böyle blogcum gidiyorum ama seni unutacak değilim merak etme :)
eskişehir burdan trenle 10 saat
yolda uyuyacağımı sanmıyorum
müzik dinleyeceğim
ders çalışacağım
ve yazacağım
her fırsat bulduğumda da girip burada yaptıklarımdan bahsedeceğim
çok kalamayacak gibiyim babam şimdiden duygusala bağladı
-gider gitmez hemen biletini al bendis ben alışamam yokluğuna
ah babacığım ya balık burcu insanları ne kadar duygusal oluyor böyle :)
neyse balık burcuna girmeyeceğim girersem çıkamam dertliyim biraz
ben en iyisi gidip valizimi kontrol edeyim
kendinize iyi bakın sevgili bloggerler ve bana şans dileyin  =)

20 Mart 2010 Cumartesi

aşk?

ben şimdi eve yeni geldim blog
içtim de biraz
ben biraz içsem de yine de kafa olurum ama asla kabul etmem :)
neyse konu bu değil
canım ezgimin canım abisi yıldırım nikahıyla evlendi
ona burdan çooooooookk mutluluklar diliyorum
sonrada eğlenmeye gittik
müzikli bi yere
bi baktım 'gel gel sarışınım gel'de oynuyorum
bi baktım 'söz vermiştin bana da' ağlıyorum
garip bi geceydi
ama bu gecede aklıma çok önemli bir şey takıldı
sizce aşk var mıdır?
varsa nedir?
yani anlayamadığım bizi takmayanı,değer vermeyene mi aşık oluruz biz
anlamıyorum yani kendime de sık sık soruyorum
ben acaba hiç aşık oldum mu?
insan aşık olduğunu fark eder mi blog?
ben şimdiye kadar hiç kimseye sana aşığım demedim
çünkü bu ağır bi söz
yani arkasında durmak gerekir
ben arkasında duracağıma inanmadığım için söylemedim
çünkü aşk nasıl bir şey bilmiyorum
üzülmek mi,acı çekmek mi,içki içtiğinde aklına gelmesi mi,resimlere bakıp ağlamak mı?
bilmiyorum işte
bu gece bunu sorguladım
ama bi sonnuca varamadım
ama dediğim şeylerse aşk; sanırım ben aşık oldum
bilmiyorum garip bir şey
en iyisi yarın sağlam kafayla düşünmek
hepinize iyi geceler =)

19 Mart 2010 Cuma

özledim

içimi özlem duygusu kapladı
bi kere 'o'nu çok çok özledim
ama kendimi tutabiliyorum artık
-ciğimi de özledim çok hemde
bunda kendimi tutabilir miyim bilmiyorum
insan her gün gördüğü birini özler mi?
ben bi kaç gündür anlıyorum
özlermiş
çok garip bir şey ya
gözgöze geliyoruz gözümü kaçırıyorum
aslında içimden bir sürü şey söylemek geliyor ona karşı
neden,
gerçekten sevgilin istemediği,beni kıskandığı için mi bitirdin arkadaşlığımızı?
paylaştıklarımızın hiç mi önemi yoktu?
ben ağladığımda sadece seni yanımda istemiştim
neyse bunları konuşmak da düşünmek de çok gereksiz
ben en iyisi özlemlerimle baş başa kalayım
bu duruma alışmam lazım
çünkü okulların kapanmasına daha var
bu hafta benim için berbat geçti
ama artık böyle geçmesine izin vermeyeceğim
sen bu kadar kolay bitirebiliyorsan bazı şeyleri,benim için zor olsa da bende bitireceğim
en azından deneyeceğim
sanırım bi yerden başlamak lazım...

sevgili ösym

ayarladığınız üzere 22 gün sonra sınava gireceğiz
çevremdeki herkes sınava nerede gireceğini biliyor
ama ben hala bilmiyorum
ha bi de ilginç olan bir şey varsa o da ablamın nerede gireceği belli,benim değil
il aynı,ilçe aynı,adres aynı kısacası
açıkçası bu durumu anlamadım gitti
en kısa zamanda o meşhur zarfın gelmesini umuyorum
saygılarımla...

18 Mart 2010 Perşembe

krolaşmaya başlayan bendis

bana ilginç bi şeyler olmaya devam ediyor
yaptıklarımı hayretle izleyip yapacaklarımdan korkmaya başladım =)
az önce dersaneden gelirken bir baktım ibrahim erkal,tatlıses ve  bilimum nadide sanatçıların şarkılarını söylüyorum
fark ettiğim an durdurdum kendimi tabi
aradan bi kaç saniye geçti ismail yk'ya dönüş yaptım :S
allaah'ım neler oluyor banaaaaaaaaaa

tabi bunun yanında hoş olaylarda olmuyor değil
mesela mp3üm geldiiiiiiiiiiii =)
gün sayıyordum her gün çeşitli iyi dileklerde bulunuyordum
yapamamışlar hatta yenisiyle değişim oldu bunun için daha da sevinçliyim
burdan bütün teknosa bayilerine ve sony şirketler grubuna teşekkürü bir borç bilirim
saygılar =)

17 Mart 2010 Çarşamba

dolu bendis

şu an çok çok doluyum bi sürü şey hissediyorum ama bi o kadar da hissizim garibim anlayacağın
ben en iyisi dün geceden başlıyım
sunum iyidi genel olarak
hiç heyecanlanamadım,benim gözlediğim kadarıyla ki ne derece objektif bilmiyorum duraklamadım bana göre her şey yolundaydı yani
ama kötü olaylarda yok değildi
mesela kenara çekilirken merdivenlerden düştüm ama arkaya düştüğüm içim kimse görmedi
sonra kuliste otururken kapıya yaslanıyordum kapıyı açtılar yine düştüm
canımın yanıp yanmadığını hissetmedim (formamı çıkarırken baktım ufak çaplı morarıklar var)
ama bi yandan da kuliste mezdeke oynadım
anlayacağınız artık duygularımı kontrol edemiyorum kendimden korkmaya başladım
bu gecenin görev kısmıydı bir de başka bi kısım var
alt dönemimizde olan,muhabbetinden her zaman hoşlandığım görevli bir çocukla yan yana oturmamıza rağmen msjlaşmaya başladık
hoşuma gitmeye başlamıştı,bir de baktım her msjına kahkahayla gülüyorum kendime şaşırmıştım
baktım o da gülmek sana çok yakışıyor bilmem ne ben güldükçe o devam etti durduramadım,o an istemedim bilmiyorum
sonra eve geldim yine msj atmıştı
sonra iş şakadan ciddiye döndü
birlikte olmaya,duygularına bilmem ne ister misin dedi
düşündüm
şu aralar en son isteyeceğim şey bi sevgilimin olmasıydı ama bi yandan da 'o'ndan sonra ilk defa bi erkeğin sohbetinden keyif alıyordum
dürüst davrandım her şeyi söyledim
şurda 2 ayım kaldı yeni bir şeylere başlamak istemiyorum ama senden hoşlandım dedim
ben bekleyebilirim istediğin kadar dedi
şimdi düşünüyorum dün konuşmaktan çok zevk almama rağmen şimdi msjlarına cevap vermek içimden gelmiyor
ben dün hoşlanmıştım ama aslında 'o'yu seviyordum
şimdi kimseyi istemiyorum
sevmekten,sevilmekten kısacası sevgiden soğudum
ben böyle biri değildim
kendimi artık tanıyamıyorum
gülemiyorum,konuşamıyorum,gülmeye başladığım zamanda ağlıyorum
duygularıma engel olamıyorum
bu en başta kendime sonra da çevremdekilere zarar veriyor bununda farkındayım
ama elimden hiç bir şey gelmiyor :(
hislerimi kontrol altına almak istiyorum
dengesiz olmak istemiyorum
ben en iyisi evden dışarı çıkmıyım böylece hem kendime hem de başkalarına zarar vermem
vicdan azabı çekiyorum :(

15 Mart 2010 Pazartesi

16 maarrrtttt

liseye başlayana kadar 16 martın benim için tek önemi 15 martın ertesi günü olmasıydı
babam 15inde maaş alırdı yemeğe falan giderdik
liseye başladığımda 16 mart ayrı bi önem kazandı
anadolu öğretmen lisesini kazanmıştım
öğretmen okullarının kuruluş günüymüş
allah allah okulda bir hazırlık çömlüğün vermiş olduğu şaşkınlıkla garip karşılamıştım ama aktiviteden de geri kalmamıştım
moliere'nin hastalık hastası oyununu oynuyorduk
aradan 4 yıl geçti ama hala çok iyi hatırlıyorum
kötü kadını oynama rolüm o zaman üstüme yapışmıştı
sonraki 16 martlarda da devam etti
yok öğretmen olan kocasını ezen çirkef kadın,yok alışveriş budalası biri
hatta geçen yıl alışveriş yaparken kameraya alırlarken market görevlisi yemekteyiz'den geliyoruz sanmıştı ne güzel günlerdi
1 yıl ne kadar çabuk geçmiş böyle
3 yıl boyunca her 15 martlarım heyecan içinde geçti
acaba yarın ne olacak,acaba güzel olacak mı,acaba beğenecekler mi?
gibi sorularla beynimi yerdim bütün gece
şimdi yine bi 15 mart gecesindeyiz
ama içinde en ufak bi heyecan yok
sunucu olacakmışım
olsun bakalım neyi,kimleri nasıl sunacağız
162.yılın kutlu olsun okulum =)

14 Mart 2010 Pazar

sinir

eğer mp3'üm garantiden yarın da gelmezse gidip olay çıkartacağım!!

kazık

kazığın ucu sivridir gittikçe kalınlaşır diye söz söylemiş düşünürün biri
düşünürde olmayabilir itiraf edeyim bi arkadaşın kişiselinden aldım (çaldım)
neyse konumuz bu değil
dün geceye kadar bu sözün ne kadar doğru olduğunu anlamamıştım
evet bir çok kişi güvenimi boşa çıkarmıştı,bazen bi sevgili tarafından terk edilmiştim,bazense bi arkadaş tarafından
ama hiç bir dostım tarafından yarı yolda bırakılmamıştım
şu yaşıma kadar herkese sıcak davrandım
bir çok arkadaşım vardı ama bi çok kişi gibi dostum azdı
bi insana dostum diyorsam onun için yapamayacağım şey yoktur
elimden geldiği sürece her şeyi yaparım onun için
hiç bir şey yapamıyorsam oturur ağlarım
ama dün ağlayamadım
bitmişti
hiç ummadığım,asla yapmaz dediğim kişi beni yarı yolda bırakıp hayal kırıklığına uğratmıştı
sebebini düşünmek bile çok saçma
ama bu benim için milat oldu
ben son kalan 3 ayda hiç bir sorun olmasın diye uğraşırken hep küs olmayacağımızı,kırgın ayrılmayacağımızı düşünmüştüm
her sorunda alttan almaya çalıştım
sonuç sıfır
bu dersi ömrüm boyunca unutmayacağım
güle güle -ciğim...

13 Mart 2010 Cumartesi

hah!
rekor kırdım az önce
deneme yaptım ve hiç yapmadığım netleri yaptım
olay konsantre olmaktaymış
sadece önümdeki sorulara baktım
ve 29 gün sonrasını düşündüm
o zaman huzur ve mutluluk içinde olmam için bazı şeylerin olması gerek
düşünsene blog seneye hayatımın büyük bölümü değişecek,değişmeli
seneye burada olup,aptal yerlerden,kaldırımlardan her gün geçmek istemiyorum
tatillerde geldiğimde geçen seneyi anıp şu halime gülmek istiyorum!
bazı şeylerin değişmesini istiyorum
lanet olsun seneye daha çok var :(((
rüya görmek istemiyorum
'o'nu rüyamda görmek hiç istemiyorum :(
bu yüzden bütün günümün kötü geçmesini de istemiyorum
bundan sonra 10'da uyumayacağım!!

12 Mart 2010 Cuma

korku

korkmaya başladım blog
hayatımda ilk defa hiç bir şeyden zevk almıyorum
dün mavişapkalı kız psikologa gitti depresyon belirtilerini okumuş
ihtimalleri söyledi
az biraz hepsinin olduğunu fark ettim
memnuniyetsizlik,sıkkınlık,bunalmak,umutsuzluk vs vs
bugün okula giderken iki duran arabanın arasından geçerken durup ezileceğimi düşündüm
sonra bir baktım bacaklarımla kendimi skıştırmaya başlamışım :s
durup dururken insanları azarlamak,bağırmak istiyorum
bunu genelde anneme yansıtıyorum
mesela bugün feyste bi arkadaşın doğumgününü kutluyordum
annem napıyorsun dedi
ege'nin doğumgününü kutluyorum dedim
aa bugün müydü dedi
3 yaşındaki kuzenimin sanmış
bağırmaya başladım
3 yaşındaki çocuğun feysi olur mu ege 29 aralıkta doğdu bilmem ne diye
oysa anneme feysten kutladığımı söylememiştim sonradan fark ettim
sonra okulda biyoloji dersinde ototrof canlıların bir kısmını anlamayan ne yazacağını karıştıran mavişapkalı kızı azarlamak istedim
oysa herkesin başına gelebilirdi bu
sabrımın tükendiğini anlıyorum bugünlerde
çok saçma gereksiz konularda ani çıkışlar yapıyorum anlam veremiyorum kendime
hiç bir şey yapmayan insanları kırıyorum
ama beni kıran,takmayan,sevgilisi istemediği için arkadışını (beni) tek kelimeyle satan insanı ise sarılmak,ağlamak,suçlu o olsa da özür dilemek istiyorum
neler istiyorum,yapıyorum böyle blog??
ama kesinlikle karar verdim gideceğim burdan
bi sürede olsa uzaklaşacağım
sanırım haftaya gidiyorum eskişehir'e
sınava da 29 gün kaldı zaten
offf boğuluyorum!!

11 Mart 2010 Perşembe

okula gitmedim
boğazlarım ağrıyor gibi geldi
belki de ağrımıyordur düşünmüyorum
canım gitmek istemedi işte
sabahtan deneme sınavı olduk
iyi olanlar kötüleşmeye kötü olanlar iyileşmeye başladı
haliyle bende korkmaya başladım
son bi ayda her şey belirginleşmeye başlarmış
ama bu sınav gibi bi belirginleşme istemiyorum
bu arad dün okulumuza itü'den hocalar ve öğrenciler geldi
benim oraya gitme gibi bir ihtimalim yok çünkü itü'de hukuk yok
ama okul tanıtım amacıyla not defteri verdi
her anımı yapmak istediklerimi,yapacaklarımı yazmaya başladım
sanırım bu da biraz beni rahatlatıyor bunun farkına vardım
neyse blog şimdilik hoşçakal
okula gitmedim bari işe yarasın testler beni bekler :))

10 Mart 2010 Çarşamba

canım bu aralar çık sıkkın blog
ama sıkkınlığımı anlatacak halim bile yok
çok garip birşey
kötü günler geçiriyorum ama düzeleceğini umut edip mutlu olmaya çalşıyorum
uzaklaşmak istiyorum burdan
ablam eskişehire çağırıyor
gitsem mi,gitmeli miyim?
iyi gelip gelmeyeceğinden emin değilim
belki buradan uzaklaşmak daha iyi olur ama
sınava bu kadar az kalmışken
ortamımı değiştirmeli miyim bilemiyorum
kafam çok karışık
canım okula hiç gitmek istemiyor
sınıfın büyük çoğunluğuna o kadar kızgınım ki
kimlere değer vermişim,kimleri sevmişim diye soruyorum kendime
bir şey anlaşılmasın diye saf saf gülümsüyorum etrafa oysa bağırmak çağırmak geliyor içimden
bilmiyorum daha ne kadar bastırabilirim bu durumu
keşke hiçbir şeyi,hiç kimseyi düşünmesem
sadece derslerime odaklanabilsem
keşke şehir değiştirdiğimde her şeyin düzeleceğine inansam
ve bunun gibi bir sürü keşke işte...

7 Mart 2010 Pazar

bugünü saymazsak sınava tam 34 gün kaldı
ben yinede saymak istiyorum 5 hafta işte
dün deneme sınavı olduk
anam neydi o öyle
sınavdan çıkınca klasik cümlemi söyledim
'bu sınav benim için bi ölçüt değil'
çünkü kötü geçmişti ne yapayım
düşün blog sadece tarihten 12 yanlışım çıktı ki ben eşit ağırlığım
biyolojiden 7 net,tarihten 3 olacak iş değil
neyse kulağıma küpe oldu 5 haftada neler değişir sende benimle birlikte göreceksin

dünün bir başka özelliğide vardı
andaç için fotoğraf çekildik
anam çok duygulandım :)
zaman ne çabuk geçti hiç anlamadım
mutluluktan duygulanmıştım ama sonra hüzne dönüştü
fotoğraflar rezildi
fotoğrafçı işaret parmağını boşluğa tutup buraya bak gülümse,dişlerini çıkar diyip durdu
ben niye boşluğa bakıyorum mal mal?
hayır az çok tahmin edebiliyorum nasıl olduğunu
insan boşluğa bakıp sahte bi şekilde gülünce hiçte hoş olmuyor
bakalım size de bir tane göstereceğim :)
böyle cüppeyle falan bayağı gaza geldim kendimi hakim gibi hissettim :))
cüppeli bendis :)
cüppeli ahmet hoca gibi oldu tövbe tövbe :)))

5 Mart 2010 Cuma

severken kaybetmek

bugün garip,iğrenç,tiksinç ve komik bir gündü
öğleden sonra okuldan kaçtık arkadaşın doğumgünü vardı (-ciğimin)
giderken az çok doğumgünüyle ilgili fikirlerimiz vardı benim,ezgimin ve mavişapkalı kızın
neyse gittik arkadaşın evine
girer girmez iğrençlikler başladı
bütün eski sevgililer pişti olmuştu
bütün eski sevgililer yeni sevgililerine mal gibi davranıyordu
misafirler 2ye ayrılmıştı
bekarlar ve çiftler
yanlışlıkla çiftlerin bulunduğu odaya girdim kimse fark etmedi
çünkü hepsinin gözleri aynı yere bakıyordu
göğüs,kalça vs vs
ben ikili ilişkilerden resmen tiksindim bugün
kızlar böyle davranmamalı
sırf sevdiklerini bağlamak için onların abazalıklarına katlanmamalı
aslında mutsuzken mutlu gibi davranıp,sırf eski sevgilileri sinir etmek için sevgili öpülmemeli
bazı şeyler özel olmalı
özel kalmalı
insanların gözlerine sokulmamalı

bu yazılanlardan onların hiç haberi olmayacak
ama şunları söylemezsem rahatlamayacağım:
oradaki gerizekalılar ne ezgi,ne ben ne de mavişapkalı kız rahatsız olmadık,kıskanmadık sadece tiksindik
bizim sevgilimiz yoktu
ama bizi değersiz hissettirecek sevgilimizin olmasına ihtiyacımız da yok
size iğrenç hayatınızda mutluluklar
5yıl sonra kucağınızda çocukla dolaşırken
biz size bakıp saçlarımızı arkaya atıp sadece güleceğiz =)

4 Mart 2010 Perşembe

yanlış ilişki

bugün dersanedeki rehber öğretmenimle konuştum
sessiz ve sinirli gibiydi
niye böylesiniz dedim nasıl dedi
sessiz ve sinirli dedim
sessiz miyim,sinirli miyim? dedi
sessizliğinizin altında sinirlilik seziyorum dedim
istemezsen anlatma dedi
ama anlatmak istedim
ismini söyledim
o soyadını söyledi
sizi görmüştüm,sonra parçaları birleştirdim biliyordum dedi
lise öğrencisi olan birinin sevgilisi,öğretmen olunca e bi de rehber öğretmeninin en yakın arkadaşı olunca bazı sorunlar olabiliyor...
çok yanlış bir ilişki dedi
yanlıştı ama güzeldi dedim
statü farkı var dedi
o an içimden çeşitli küfürler sıraladım
ne yapabilirim yani benden önce doğmuş ve öğretmen olmuşsa?
sonuçta bitti neyi konuşuyoruz ki dedim
yanlıştı yani başta hataydı dedi
şuan bağırmak istiyorum
evet yanlıştı,belki çok büyük hataydı
üzüldüm hatta hala da üzülüyorum
ama seviyorum işte lanet olsun
yanlış ilişkiyle olan yanlış kişiyi hala seviyorum :(

NOT:biraz arabeskvari olsada his yapacak birşeyim yok malesef....

2 Mart 2010 Salı

şu an ne desem boş
hangi kelimeler duygularımı,hissettiklerimi anlatır bilemiyorum
eve yeni geldim onunlaydım..
normal konuşmaya başladık havadan sudan
o işinden bahsetti,ben derslerimden
spora başlamış,yüksek lisans yapacakmış sen napıyorsun dedi
iyiyim çalşıyorum bir sürü şeyle uğraşıyorum dedim
muhabbet bitti
ablamı sordu
tıkandık kardeşinden bahsetti
kalkalım dedim kalktık
yürürken böyle bi gece olacağını tahmin etmiyordum yine terslersin sanıyordun dedim
yine fesatlık yapıyorsun dedi
ben belki fesatım ama sende bencilsin dedim sonrasını tahmin ediyorsunuzdur :)
belki vicdan azabı çekmem lazım ben ayrılalım dedim diye ayrılmışız,onun böyle bi niyeti yokmuş
ben çok taviz vermişim
hiç tirp atmamışım
onu çok sevmişim
beni kaybetmekten korkmuyormuş
4 yıl boyunca yalnız olduğu için alışamamış
hayatım çok tekdüze uzun bir süre kimseyle olmayı düşünmüyorum dedi
öncelikle ağlamadan sakince dinleyip cevap verdiğim içn burdan kendimi tebrik ediyorum :)
bilmiyorum blog çok garipti
çok anlayışsızsın hep kendinden bahsediyorsun
benden büyüksün ama bazen benden çocuk olabiliyorsun dedim
mesela dedi
biraz sustum,güldü ama örnek verebildim sen yoruluyorsun da ben yorulmuyor muuyum,bende sınava gireceğim ama hiç sorunum yokmuş gibi davrandın dedim
haklısın kötü bir sevgiliydim dedi
evet o kötü bir sevgili ama iyi bir insandı
hiç mi aklına gelmedim dedim
geldin üzüldüm hatta
seni hep iyi hatırlayacağım dedi
bu sanırım bana yetti blog
sonra yolumuz bitti,yorulduk
veda vakti dedim
sarıldık
iyi ki hayatıma girdin dedim
sende dedi
ve gittik
bitti...
zaten bitmişti :((

1 Mart 2010 Pazartesi

geçmiş

eskiden günlüğüme her ayın ilk günü aynı şeyi yazardım
-bugün ayın ilk günü içimde umut var umarım bu ay yeni şeyler getirir bana
1 yılda 12 kez tekrar ederek kendimi kandırmaya çalışmışım
bugün eski günlüğümü açtım
1 martı
niye sürekli üzülüyorum,kırılıyorum,kullanılıyorum vs yazmışım
belki olaylar kişiler değişti ama sonuç yine aynı
ayda yılda başlasa yine sonuç hep hüsran oluyor
çok mu kaptırıyorum,değer veriyorum sorun bende mi anlamış değilim
illa sevgili anlamında değil bu
bir zamanlar yediğin içtiğin ayrı gitmeyen,sürekli bir şeylerini paylaştığın kişiler şimdi sen yokmuşsun gibi davranıyor
yok olamazsın ki vardın
bimiyorum blog sanırım insanlara olan bakış açımı değiştirmenin zamanı geldi