27 Eylül 2010 Pazartesi

uyarı

evde oturan bir insan neler yapar?
ya televizyon izler ya da imkanı varsa internete girer
internet bi saatten sonra bana sıkıntı veriyor,hep aynı şeyler,aynı sayfalar
durum böyle olunca da televizyona geçiyorum
o zamanda kendimi aptal gibi hissediyorum
biz türkler dizinin bölümünü bir kez izleyicince anlayamıyor muyuz?
hayır ben anlıyorum eminim sizde anlıyorsunuz sonuçta üzerinde düşünülüp,kafa yorulması gereken konular değil
e o zaman niye çok sevgili medya patronları dizinin aynı bölümünü defalarca gösteriyor
aradan zaman geçse gam yemeyeceğim ama yok bitiyor ha diyoruz acaba ne başlayacak bi bakıyorum aynı dizinin aynı bölümü
yeter ama benimde bi sabrım var
kanallara dilekçe yazmama az kaldı

içimdeki nefreti kustuktan sonra geliyorum ruh halime
bugün eski okuluma gittim eski diyorum ama okul hiç de eski olmamış 7 yılın sonunda öyle bir okul yapmışlar ki üniversite gibi geldi bana kocaman yurduyla,yemekhanesiyle,tenis kortlarıyla,asansörleriyle beni çok şaşırttı
ama ben bu okulda okumak istemezdim çünkü gerçekten çok büyük ve kimse kimseyi tanımıyor
ben daha sıcak,samimi ortamları seviyorum
şoföre anadolu öğretmen lisesi'nde ineceğim dediğimde adam bana yeni mi atandınız dedi
yeni saç stilimden olsa gerek biraz daha olgun gözüküyorum sanırım :)
öğretmenlerimle ve alt sınıflardaki arkadaşlarımla bol bol sohbet ettim
ama bi konuda aklım karıştı
işte benim yerleşemediğimi duyunca çok şaşırmışlar 45 dk boyunca ek yerleştirmeleri yapmam için konuştular
hukuk da yer önemli değilmiş bu kadar idealist olmama gerek yokmuş
aslında bende bu sene gitmeyi çok istiyordum
ama şimdi bi sene daha burada kalmayı göze aldım daha doğrusu bu fikre alıştım
6 ekime kadar vaktim var 5 ekimde de dersane sınavım var
ne istediğimi hem biliyorum hem bilmiyorum
en önemlisi hata yapmaktan ve pişman olmaktan çok korkuyorum
siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız ?

24 Eylül 2010 Cuma

dünden beri evimdeyim
insanın evinde olması güzel bi duygu
kabus gibi 4 günün ardından sessizlik de süper oluyor
hem ev sessiz hem de şehir,kimse kalmamış herkes gitmiş
ilk defa bi eğitim öğretim yılında okula gitmiyorum,forma giymiyorum
artık yarın ders çalışmaya da başlıyorum yani hayatım tekrardan düzene giriyor
hem seviniyorum hemde korkuyorum
ya yine bir şey değişmezse,aldığım puana yakın bir şey alırsam bi senenin hiç anlamı kalmayacak
tamam senenin başında hemen olumsuz düşünmeyeceğim :)

kabus gibi 4 gün dedim ama vicdanım pek rahat etmedi
aslında o kadar da berbat değildi hatta bi şey oldu ki az da olsa gözümü açmamı sağladı
kuzenimin arkadaşları beni çapraz ateşe aldılar aile,arkadaş,aşk ilişkilerim konusunda
3 gündür dediklerini düşünüyorum temizlik yapmam lazım acilen!
niye bana bi sürü kötü şeyi hatırlatan eşyaları saklıyorum ki
bana değer vermediği gün gibi belli olan -ciğim'in aldığı küpeleri niye takıyorum mesela ?
beni garanti kız olarak gören ilk sevgilimin saatini niye baş köşede tutuyorum ?
4 yıl canım ciğerim diye sevdiğim kötü zamanlarımda asla yanımda olmayan arkadaşımın terlediği için bana verdiği atletini,ona aldığım hediyeleri açmadan bana taşımam için geri veren sonra da bi daha istemeyen kişinin eşyalarını neden saklıyorum ?
risus'a açtığım blogu neden hala kapatmıyorum ?
neden sürekli gözümün önünde tutuyorum hepsini ?
cevap da hazır : ben böyleyim
hayır değilim işte
3 gün öncesine kadar acaba -ciğim bana mesaj atsa özür dilese falan ne derdim diye düşünüyordum
gerçekten bu kadar düştüm
bu insan sevgilisi beni kıskanıyor diye beni tek kelime de silen,arkadaşlığımızı bitiren insan
ben hala neyi düşünüyorum
salağım tamam da gurursuz olmayacağım
bana değer vermeyen insanların hayatımda yeri yok
bunu gerçekten hissederek söylüyorum
artık aklımda soru işaretleri yok,beynim o kadar rahat ki
istediğim şeye kolayca yoğunlaşabileceğim,bu benim hayatım
ve hayatımı bana gram değer vermeyen insanlar yüzünden mahvetmeyeceğim

işte bu kötü balıkesir gezisi bana bunları hatırlattı
o yüzden mutluyum yarın her şey çok daha güzel olacak bunu biliyorum oh be!

21 Eylül 2010 Salı

bahtsız bendis

yok ben anladım tatil benim neyime
oturayım evimde internette, televizyonda zaman öldüreyim
gittiğim her yeri kurutabilme özelliğine de sahibim bunu bir kez daha anladım

kuzenimle balıkesir yollarına dökülmüştük ki bi telefon geldi
kuzenimin ablasının tayini de balıkesir'e çıkmış yarın geliyorum dedi
şimdi teknik olarak o da kuzenim ve kendisini normal şartlar altında oldukça severim ama ne yazık ki şartlar pek normal değildi
5 ve 6 yaşında iki oğlu var ve biri otizm hastası diğeri de otistik olanınla çok ilgilenildiği için ona benzemeye çalışıyor o ne yaparsa aynısını yapıyor
e durum böyle olunca ben o ortamdan uzaklaşmaya çalışıyorum
çocukları genelde çok seviyorum ama bu durum çok farklı
çocuk laftan anlamıyor haliyle kendi dünyasına göre yaşıyor
bizde onun dünyasına giremiyoruz böylece berbat 2 gün geçiriyorum
üstüne üstülük bugün kuzenimin anneleri de geldi kendisi halam olur
hacı olduğu için her şeye karışıyor dışarı çıkmalara,kıyafetlere falan
bende bunlara gelemiyorum
benim buraya gelirken ki hayalim eve girmemekti ama dün gece 11de yattık
zorunlu olmadıkça da evden çıkmuyoruz her gün Fatmagül'ün Suçu Ne? izliyoruz
patlamak üzereyim
yarın falan dönerim diye düşünüyorum

bu kadar kötü şeyin yanında iyi şeyler de olmuyor değil
kuzenimin arkadaşlarını sevdim zaten bu durumlarda sevindiğim tek şey yeni insanlar tanımak
onlar gitme diye ısrar etseler de bu duruma daha ne kadar dayanabilirim bilemiyorum
ben artık gideyim evden çağırıyorlar ://
bendis balıkesir'den bildirdi
çok yakın zamanda evime dönme ümidiyle hepinize mutlu günler diliyorum :)

19 Eylül 2010 Pazar

veda,geri dönüş, ve D.

üniversitede okuyanlar veya okuyacak olanlar şehri yavaş yavaş terk ederken kendi kendime dedim benim neyim eksik
tamam tam olarak bi terk ediş değil farkındayım ama en azından bikaç gün uzaklaşacağım buradan
tabi en fazla bi haftalık uzaklaşma bu
yine kürkçü dükkanına geri döneceğim :)

dün gece D.lerde kaldım
onun eşyalarını topladık,gerçekten çok garip hissettim kendimi
lise hayatım boyunca her gün yanımda olan birinin gidişine yardım ettim
tabi herkes benim gibi olmak zorunda değil bunu çoktan hak etmişti zaten
ama yine de ağlamamak için kendimi zor tuttum
aramıza bazen soğukluk girmiş olsa da çoğu zaman birbirimize destek olduk hatalarımızla kabul ettik birbirimizi
şimdi aramıza yaklaşık 400 km giriyor
gözden uzak olanın gönülden de uzak olmasından korkuyorum
umarım böyle olmaz
onun çatlaklıklarını gerçekten özleyeceğim ve en önemlisi bana artık kim makyaj yapacak !! :p

biraz zaman geçtikten sonra buna da alışacağım
aslında alışmak da istemiyorum insan arkadaşının yokluğuna neden alışmak istesin ki
ama ben istemesem de zaman alışmamı sağlayacak

neyse uzun lafın kısası bikaç gün olmayacağım sanırım değişklik iyi gelecek
test edildi onaylandı (bkz : yeni saç modelim )

D.den bu kadar bahsetmişken resmimizi eklemeden yazıyı bitirmek istemedim


bu iki asil roman oynayan kişiler soldan sağa doğru bendis ve D. :))

17 Eylül 2010 Cuma

henüz şu hayatta 18 yıl 8 ay 16 gün yaşamış olsam da az çok edindiğim tecrübelere sahibim
bu tecrübelerde ne yazık ki hep olumsuz zamanlarda işime yarıyor ya da aklıma geliyor

mesela hoşlandığın ya da beğendiğin biriyle konuşmaya başlıyorsun
tabi herkes için ilk izlenim çok önemlidir
kendi adıma konuşacak olursam ilk başta akıcı bi sohbet ortamı oluşturmaya çalışırım
ama bu akıcı ortamı oluşturmak sanal alemde oluyorsa işler biraz daha zorlaşıyor
örneğin karşımızdaki hödük bi erkekse sohbetin en güzel yanında ':)' ifadeyi yaparak sohbetin içine eder
kızsak da bunu belli edemeyiz çünkü hoşlanıyoruzdur o kişiden
sonra daha bi heyecanla farklı bi olay anlatırız gelen tepkiyse 'hımm,peki,tamam' vb biçimindeyse kahroluruz
çünkü acı ama gerçek karşı taraf sohbeti sonlandırmak istiyordur

böyle yapan erkeklerden de,bu duruma düştüğüm zamanlarda yüzümde birdenbire oluşan kızarıklardan da nefret ediyorum
hayır tamam bazen bende bazı insanları başımdan atmak istemiş olabilirim
ama bu haksızlık
çünkü bazen insanlar günlerinde olmayabilirler,heyecandan saçmalayabilirler ama karşı tarafın biraz anlayışlı olması gerekmiyor mu?
' :) ' yapan ve hımm'layan erkeklerden nefret ediyorum
oysa ki sadece kendime yeni anılar yaratmaya çalışıyordum,uzun zamandan sonra ilk defa gerçekten heyecanlanmıştım ama gerçekten doğru zaman çok önemli
kendime yeni anılar yaratmaya çalışırken ne yazık ki tarih tekrar etti
sevimli (c)an'ım da tecrübe oldu :)

16 Eylül 2010 Perşembe

sürpriz

bazen beklenmedik anlarda içimden geçen saçma sapan şey birden oluyor
mesela aklımdan geçen biri ya mesaj atıyor ya da karşıma çıkıyor ve bu çoğunluka gereksiz biri oluyor

saatin 03.56 olmasına rağmen ve ben sürekli içimden tekrar ederken ve isterken neden olmuyor?
ve ve ve neden olmuyor işte?

15 Eylül 2010 Çarşamba

'' Anılara sonuna kadar sadığım, insanlara hiçbir zaman öyle olmayacağım''

bu güzel sözü izinsiz olarak paris'imden alıntı yaptım umarım kızmaz bana
gerçekten çok doğru bi söz,üzerinde saatlerce düşünülebilir
dün gece yatağa yattığımda nedenini bilmiyorum ama birden bu cümle geldi aklıma
anılara sadık olan biri anıların sahiplerine de sadık oluyor ister istemez ya da bu sadece bana oluyor

sil baştan'ı izlediğimde çok şaşırmıştım ben hiçbir zaman böyle bir şeye cesaret edemem heralde
belki de o kadar güçlü bir duygu yaşamadığımdan dolayıdır
ama bilemiyorum,telefonum bozulmak üzere en çok korktuğumda içindekilerin de telefonumla birlikte gitmesi
silemiyorum sevdiğim mesajları
her okuduğumda bana zarar verse de temizleyemiyorum ne telefonun hafızasından ne de kendi hafızamdan
2005'ten bu yana hep benim yanımdaydı
acı verse de seviyorum sanırım anıları işin kötü yanı anı sahiplerini de seviyorum
niye bende nefret duygusu yok anlayamıyorum
varsa da çok zayıf bi kaç dakika da kayboluyor

sonucunun ne olacağını az çok tahmin etsem de kendime yeni anılar yaratmak istiyorum
bu da sanırım yalnız olma korkusundan kaynaklanıyor
yalnızlıktan hep kaçmıştım ama yalnızlığa da alışmam gerekiyor
çok değil bikaç güne bu şehirdeki arkadaşlarımın çoğu gidiyor
aslında onlara arkadaş denir mi bilemiyorum buldum 'iyi gün' arkadaşlarım gidiyor
ve bu sene benim için her açıdan farklı olacak biliyorum
hırslarımın kurbanı olmayacağım
sadece kendi geleceğime odaklanacağım ve yeni anılar yaratmak içinde uğraşmayacağım
zaten olacakların önüne ben de dahil kimse geçemez
artık sadece bekleyip yaşamak istiyorum
bakalım bundan sonra beni neler bekliyor ?

12 Eylül 2010 Pazar

sosyal konular ve bendis

basketbolu seviyorum
atamazsın diye bağırmayı,faul atışlarında şans işareti yapmayı,sayı atışlarında gözlerimi kapayıp arkadaşımı cimcirmeyi seviyorum :)
bugün tam anlamıyla şok geçirdim
doğruyu söylemek gerekirse takımımıza pek güvenmiyordum
arkadaşlarımla birlikte vakit geçirmek için maçı izlemeye gittim
ama gerçekten çok zevkli,çekişmeli bir maçtı
yarında yeneceğimize pek inanmıyorum :P
bu kadar keyifli zaman geçirmemi sağladığı için takımımıza teşekkür ediyorum (bkz : bencillik )

madem türkiye'de meydana gelen olaylardan bahsederek yazıya başladım öyle de bitireyim
ilk ve büyük ihtimal son olarak insanları ilgilendiren konular hakkında fikirlerimi söyleyeceğim
sonra yine eski halime dönerim

yarın malumunuz referandum var
ve ben ilk defa oy kullanacağım heyecanım daha fazla :)
şaka bi yana seçimde çıkacak sonu az çok belli ama bu sonuç benim ileriki yaşamımı çok etkileyecek
maddelerden az çok haberdarım 26sı gerçekten çok güzel ama ben yinede 'hayır' taraftarıyım
eğer 'evet' çıkarsa ben hakim olma hayallerime çok büyük ihtimal veda edeceğim
umarım hakkımızda hayırlısı olur her açıdan
belki de hakimlik mesleğini sevmeyeceğim kim bilir (bkz : kendini kandırma )
anlayacağınız bilemiyorum
umarım yarın her şey çok çok çok güzel olur
hepimize mutlu pazarlar diliyorum :)

10 Eylül 2010 Cuma

bütün blog camiasının bayramını kutluyorum
umarım hepiniz güzel bayramlar geçiriyorsunuzdur
bana hiç bayram gibi gelmiyor bunun en önemli sebebi de mevsimin yaz olması
hiç bu mevsime denk gelmemiştim haliyle kendimi garip hissediyorum
zaten klişe olacak ama gerçekten eski bayramların tadı yok
belki de birlik beraberlik olmayaşındandır
hatıralarımın canlanması dışında bayram bana bir şey ifade etmiyor
bazı hatıralar ise acı veriyor o yüzden aklımı başka yerlere vermeye çalışıyorum

saçlarımdan başka aklıma takılan son şey dil geliştirmek
bikaç siteye üye oldum ama kendi kendime olmuyor
konuşmak için arkadaş aramaya başladım
ama google bana başka arkadaşlık siteleri öneriyor
gerçekten tanımadığım bi insanla günde 1 saat konuşmanın bana iyi geleceğini hissediyorum
bi de yabancı olursa daha iyi olacak çünkü malumunuz türkler konuyu biraz çarpıtıyor bende türk'üm bende çarpıtabilirim amacım sadece dil öğrenmek :)
aklınızda bulunsun eğer böyle birini tanıyorsanız bendis burada bekliyor olacak :)

9 Eylül 2010 Perşembe

dün gece can sıkıntısından 2009 yılı günlüğümü okudum bu günlerden başlayarak yıl sonuna kadar
bu günlüğü piyasaya sürmeye karar verdim
ibret alınası bi hali var çünkü :)
insanlar bundan faydalanmalı acınası bi halim var ama yine de hoşuma gitti
çünkü son zamanlara doğru geriye doğru giden bir halim vardı
okudukça sinir oldum beni üzen,hiçe sayan insanları neden yeniden hayatımda isteyeyim ki?
ve daha önemlisi niye bunun için çaba harcıyım?
sanırım biraz değişiyorum en azından artık kendime saygım var
her insan bencildir ama ben bunu bastırmaya çalıştım hep sanki insan kendisine değer veremezmiş gibi algıladım
ama artık buna bi son veriyorum
vereceğime inanıyorum artık
gerçekten sorun bendeymiş bi insan sırf karşısından 'seni seviyorum'u duymak için bu 2 kelimeyi söyler mi ?
söylermiş ama söylememeliymiş
bu arada D.yi bazı konularda çok iyi dinlemem gerektiğini anladım
o an insana hata gelen şey ilerde iyi şeylere sebep olabiliyormuş
belki Bendis 2009 sizlere yararlı gelmeyebilir ama bana  o kadar iyi geldi ki
günlük tutmak gerçekten çok güzel bir şey
hem insanı rahatlatıyor hem de hayattan ders almasını sağlıyor
o yüzden yazmaya devam edeceğim belki bir gün gerçekten kitap yaparım kim bilir :)

7 Eylül 2010 Salı

yaptııııııııııııımmm

ne mi yaptım ?
değişiklik yaptım :)
bunalımda olan bi insanın değişiklik yapacağı yer bellidir sanırım : saçları
D.nin ve ablamın baskısına dayanamayarak zor cesaret edebileceğim bir modele kestirdim
kaba tabirle oğlan çocuğu gibi oldum
gelen ilk gelen yorumlar çok olumlu
sadece 2 arkdaşım beğenmedi biri annesine benzetti diğeri de 28 yaşındaki kuzenine :)
ama sanırım ben beğendim umarım pişman olmam
çünkü bunun artık geri dönüşü yok ah vahla zaman geçirmeye de benim niyetim yok
ezgim'e göre her insana yakışan bi saç varmış benim saç modelim buymuş bi daha uzatma dedi
anneme göreyse tarlanın taşlısı kadının saçlısı makbulmüş :)
en azında uğraşacak yeni bir şeyim oldu saçlarım
değişiklik her zaman iyi geldi bana
sanki rahatlamış hissediyorum böyle hissetmeme de şaşırıyorum
kesilen saçlarımla üzüntüm azda olsa gitmiş gibi geliyor
umarım bu durum çok kısa sürmez
uzun zamandan sonra bendis mutlu olarak bildirdi :)

bu arada yazmayı unuttum resimdeki benim yeni halim :)

6 Eylül 2010 Pazartesi

keşke daha büyük bi şehirde yaşasaydım
mesela canım sıkıldığında gidip dans kursuna ya da spora gidebilseydim
her dışarı çıktığımda tanımadığım insanlarla karşılaşsaydım
3 kişiden biriyle selamlaşmasaydım,diğer biriyle de küs olmasaydım
öyle iğrenç bi durum işte tabi bence
farklı bi yer farklı insanlar

dün kpss için deneme aldım
çok mu umrumda?
hayır ama umrumda olmasına çalışıyorum
çünkü burada sınavlardan başka uğraşacak bir şeyim yok
arkadaşlarla ya da arkadaşımla çıkıyorum hep aynı cafe,hep aynı sohbetler her şey aynı
buna bi son vermek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor
yaz sonrası temizliğimizde bitmek üzere
kendime yeni aktiviteler bulmam lazım ders çalışmak dışında yoksa gerçekten delireceğim
bu senemin böyle geçmesini istemiyorum
insan hayatında 1 senenin çok da önemli olmayacağını düşünerek bu senemi feda ettim
ama kötü bir yıl sonrakileri de kötüleştirebilir bunun olmasını istemiyorum
artık etrafta somurtarak gezen suratsız,mutsuz kız olmak istemiyorum
bunun olmaması içinde elimden geleni yapacağım
umarım her şey yoluna girer yani aslında her şey yolunda
belki de bazı şeylerin yolunda gitmemesini istiyorum
düzeltmek için çabalamak bile hayatımda değişikliğe yol açar
biraz değişiklik ve yenilik istiyorum
çok mu zor??

4 Eylül 2010 Cumartesi

kıskançlık

şimdiye kadar inkar etmemiş olsam da sanırım itiraf da etmedim ben feci halde kıskanç biriyim
bunu hep burcumun özelliği olarak kabullendim
sanırım hayatımın her evresinde öyleydim bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum
küçükken ablamı gözleri renkli diye kıskanırdım çünkü herkes onun gözlerinden bahsederdi ben koyu gözlü olduğum için hep üzülürdüm
anasınıfında ezgi'yle terliklerimiz aynıydı her ne kadar ezgi'nin benden gördüğü için aldığını söylesem de sanırım olay tam tersi gerçekleşti bir itiraf daha :)

ergenliğe girince ablamı farklı yönlerden kıskanmaya başladım
boyum 1.60ken ablam 1.75 di,ben 55-60 kiloyken ablam 50-55 di
kavgalarımızı hatırlıyorum da hep kıyafet konusundaydı modelini bozuyormuşum genişleterek bu ruhumda derin yaralar açmış olmalı ki hala bu konuda takıntılıyım 15 yaşında diyetisyene gidecek kadar
arkadaşlarımı bu tür şeylerde kıskandığımı hatırlamıyorum

dayanamadığım diğer bir konuysa ders olayları
biri beni geçmiş mi hemen kendimi onu rakip bellerim onu geçmem lazım diye hırs yaparım
unutmadan söyliyim yarardan çok zararı dokundu bana
başkalarına bakacağıma kendi işimle uğraşsaydım belki bi yıl daha kaybetmezdim

bu yazıyı yazmamı sağlayan faktör ise bi arkadaşımın (pek arkadaş da sayılmaz) facebook'unda gördüğüm albümü
kızın bugün aslında dün doğumgünüydü sevgilisi sürpriz yapıp yanına gitmiş yazlıklarına sanırım
bi sürü fotoğraf eklemiş kalpli pastalar çeşitli sevgi sözcükleri falan
düşündüm de bana kimse böyle bir şey yapmamıştı ve yapacağını da sanmıyorum
çünkü bende çoğu kişide olmayan çok güzel (!) bir özellik var
etrafımdaki kişileri birkaç ay içinde kaçırabiliyorum o pozitif enerji bi anda negatife dönüyor
hala bunu nasıl başarıyorum anlamıyorum
ilk başlarda biraz acı veriyor ama sonra alışıyorum
bana böyle bir sürprizin yapılmayacağını bildiğim için kıskanıyorum onu
hala aklımdan çıkaramadığım eski sevgilimin belki de tek aşık olduğu kız için kıskanıyorum onu
bu benim hep içimde kalacak ben insanların peşinden gideceğim onları şaşırtan ben olacağım
sanırım bu da burcumun diğer özelliği olsa gerek
hah!

1 Eylül 2010 Çarşamba

aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor

artık telefonum hiç çalmıyor hatta günün büyük bir bölümünü kapatarak geçiriyorum
aslında bu bir bakıma iyi bir şey çünkü telefon bağımlılığımdan kurtulmam gerekiyordu
acaba mesaj geldi mi diye dersin ortasında aklım karışmayacak
lisede geçirdiğim 4 yıla bakınca kendimi hep bi koşuşturma içinde buluyorum sürekli oradan oraya gitmekle geçmiş zamanım
nerede aksiyon varsa orada olmaya çalışmışım şimdi bakınca çok komik geliyor
kendimi hep toplum içinde aranan biri olarak gördüğümü yeni yeni fark ediyorum
aslında kimsenin bana ihtiyacı yoktu beni çağıran da yokmuş ben kendimi zorla davet ettirmişim
bu durumun olmadığı zamanlarda da surat asmışım laf sokmuşum kendi çapımda
sanırım şimdi yanımda kimsenin olmamasından anlamalıyım ki bu işler zorla olmuyormuş
kimsenin bana ihtiyacı olmadığı gibi benimde kimseye ihtiyacım yok
yalnızım falan demeyeceğim çünkü yalnız değilim ama yalnızlığı biraz hissetmek istiyorum
belki de yokluğumda neler olacağını görmek
kimse bunalımlara girmeyecek bunu da biliyorum ama biraz değer görmeye ihtiyacım var sanırım
insanın kendisini kandırması kadar kötü bir şey yokmuş
bunun kötülüğünü de yeni anlıyorum insan şizofren bile olabilir
allah'tan o hale daha gelmedim :)
anladığım şu ki ben olsam da olur olmasam da insanlara bir şey katmıyorum özellikle bu aralar sorundan başka bir şey yaratmıyorum
gerginliğim hat safhada belki de bu yüzden
üzüldüğüm tek şey hayal kırıklığına uğramak yine büyük konuşulmaması gerektiğini bir kez daha anlıyorum
hepsi başıma gelmek zorunda mı?
ihtiyacım olan tek şey biraz zaman kimseye kulak asmayacağım
biliyorum her şey yoluna girecek
evet bunu gerçekten biliyorum