28 Şubat 2011 Pazartesi


şimdiye kadar çok film izleyen bi insan değildim
40 yılın başında eğer canım çok sıkılırsa hadi bi film izleyim diyenlerdenim
ama bu sene resmen kendimi aştım tabi bu biraz ablamın sayesinde
yarı yıl tatilinde günde en az 2 film izleyerek film kültürümü az da olsa arttırdığımı düşünüyorum
gelelim 83.oscar ödüllerine
çok film izleyince kendimi bir şey sandım heralde sabah hemen 8de internete girip kimler ne ödülü almış diye bakmaya karar verdim
bakalım benimle aynı fikirdeler mi diye çok zevkliyim ya :)

en iyi film The King's Speech yani Zoraki Kral seçilmiş
bence o kadar iyi bir film değildi
tamam Colin Firth iyi oynamış ama bu kadar ödül alacak kadar güzel olduğunu düşünmüyorum
sadece tek bir konu üzerine uyarlanmış zaten filmin ilk 5 dakikasından sonra insan sonunu tahmin edebiliyor
yani bana sorsalardı (evet ısrarla kendimi bir şey zannediyorum) en iyi film Inception derdim
en azından insan sonunda ne olacağını merak ediyor hep bir heyecan,sürükleyici bir filmdi
tabi zevkler tartışılmaz

en iyi erkek oyuncu olarak da 127 Hours filmindeki oyunculuğuyla James Franco olmalıydı
bu film de ayrıca en iyi film dalında da Inception'la yarışabilirdi
o derece beğenmiştim yani

Black Swan ve Natalie Portman' a ise diyecek bir şeyim yok
bende aynı fikirdeydim,gerçekten insanı derinden etkileyen bir oyunculuk sergilemiş
insan izlerken 'ben olsam bende aynı şeyi yapardım' diye geçiriyor içinden
diğer ödüller de bana göre yerli yerinde
bu yazıdan hiç haberleri olmayacak olsalar da yine de ödül alanları tebrik etmek istiyorum
Bendis ile Oscar ödüllerini tartıştınız
Hıncal Uluç gibi oldum evet ben çok zevkliyim her şeyi ben biliyorum

not : şaka yaptım :)

27 Şubat 2011 Pazar


bu pazar günlerini oldum olası sevmiyorum heralde bundan sonra da sevemem
ne kadar sıkıcı bir gün
her yer kapalı,herkes evinde tatilmiş böyle tatil mi olur ?
tabi bana göre bu böyle
pazar günlerini sevmememin bir başka nedeni de sınavların hep bugün olması
oks,lgs,öss,ygs,lys,kpss cart curt hepsi pazar günü oluyor
tam 4 hafta sonra da ben yine bugün sınava giriyor olacağım
zaman nasıl bu kadar hızlı ve anlamsız geçiyor anlayamıyorum

dün gece buradaki nadir arkadaşlarımdan biri olan iremlerde kaldım
12 ye kadar ders çalıştık evde olsam o sıralarda bilmem kaçıncı diziyi bitirmiş olurdum heralde
zorla kendi kendimi başarısızlığa doğru sürüklüyorum
ders çalışmanın yanında bol bol da güldük
hem de saçma sapan sebeplerden sanırım ikimizin de sinirleri bozuldu
iğde yiyoruz irem başka bir tabak çıkarıyor sebebi de aklım karışmasınmış
çok gereksiz biliyorum ama buna 20 dakika güldük
sonuç olarak bugün kendimi daha iyi hissediyorum
belki bu iyi duygu pazar gününün sıkıcılığını bile ortadan kaldırabilir kim bilir ?

24 Şubat 2011 Perşembe


son günlerde blogu açıp açıp kapıyorum
birkaç kelimeden sonra tıkanıyorum eskiden böyle olmazdı
fark ettim ki son günlerde hiç farklı bir şey yaşamadım
her günüm birbirinin aynısı
her gece yattığımda günümün değerlendirmesini yapmayı kendime adet edindim
yaptığım iyi veya kötü şeyleri düşünüyorum çoğu zaman kendime kızıyorum,telkinler veriyorum vs.

okulu çok özledim
sağ olsun çok hareketli bi okulumuz vardı her gün muhakkak bir olay olurdu
sabah yoklama yapmayı,arkadaşları yok yazdırmamak için söylediğim türlü yalanları,her sabah görmekten mutluluk duyduğum arkadaşlarımı o kadar çok özledim ki
bir de şimdiye bakıyorum
sınıfı yargılamayı bıraktım artık,hepsi de iyi insanlar aslında onlar da enaz benim kadar stresliler
başarısız olmaktan korkuyorlar benim gibi
hepimiz birbirimizin aynısıyız aslında
tek fark ideallerimiz
ilk sınava bir aycık bir şey kaldı,eskisi kadar korkmuyorum sadece merak ediyorum
sonum ne olacak diye,çok az kaldı bir seneye bende farklı şeyler yaşayacağım
buna canı gönülden inanıyorum
tuşlara basmaktan,acaba neyi yazsam diye düşünmekten yorulmak istiyorum
bekleyip görelim bakalım neler olacak ?

20 Şubat 2011 Pazar


artık birisinin hayatında yerinin olmadığını küçücük şeylerde bile anlayabilmek acı veriyor insana
mesela tesadüfen yolda karşılaşma da,selam verme de veya bir doğumgünü kutlamasında
farkına varıyorsun ama yine de her sözden iyi bir anlam yüklemeye çalışıyorsun
o aslında öyle demek istememişti sen öyle anlamak istedin vs vs.
aslında bal gibi de öyle demek istedi işte niye uğraşıyorsun ki boşu boşuna
beynini,aklını yoruyorsun
düşünmen gereken bir ton şey varken olmayacak yerlerde olmayacak zamanlarda sadece onu düşünüyorsun
bu gidişe bir dur demeyi de sadece sen yapabiliyorsun
yanındakilerin sana bir şey söylemeleri senin kendine söylediğin sözlerin yanında küçücük bir etki yaratıyor ne yazık ki
tabi olanların gerçekleri daha iyi anlamam da etkisi azımsanamayacak kadar çok
neyse anafikir anlıyorum artık

bu arada can sıkıntısından olup olmadık insanları araştırmaya başladım
şu anlık yeni sosyal aktivitelerim bunlar
tabi bana hiçbir yararı yok ama benim de bir şeylerler meşgul olmam gerekiyor
sınava da az kaldı
iyi ki de kaldı,buraların da tadını çıkarmam gerekiyor
çok yakın zamanda kurtulacağım buradan
hava  da soğuk,ezgi de gidiyor böyle işte benim pazarım pek iç açıcı değil umarım sizinki güzeldir

18 Şubat 2011 Cuma


bugün kendim için küçük insanlık için büyük bir şey yaptım
ya da tam tersi bayıldıktan sonra benim için de küçük bir şey olmaktan çıktı bu durum
ne mi yaptım ?
hayatımda ilk defa kan bağışı yaptım kızılay'a
sabahtan parmağımı jiletle kesip kan değerlerime baktılar sınırdaymışım
ama ben tutturdum illa vereceğim diye
yemek yedikten sonra gittim dersaneye saat 6'ya kadar bağışlar devam edecekmiş
tansiyonumu falan ölçtüler beni aldı bir heyecan :)
sedyeye oturduktan sonra heyecanımın yerini korku aldı
normalde kan verme işlemi 5-8 dakika sürermiş benimki 12 da anca doldu
elimi sıkıp açmam gerekiyormuş kan damarları hareket etsin diye
bilmiyorum belki de ben büyüttüğüm için oldu ama ellerim fena halde uyuştu,buz gibi oldu
elimi sıkamamaya başladım
neyse o geçmek bilmeyen 12 dakika bitti biraz dinlendikten sonra ayağa kalktım
oturmam gerekiyormuş ben saf gibi dolanmaya başladım
3.kata çıkıp eşyalarımı alacaktım ama ne yazık ki 1.katı göremeden bayıldım
şu an düşününce çok rezil bi durum ama bana ders oldu
yattıktan sonra sevgili refakatçim ezgi geldi yanıma
şimdi biraz daha iyiyim
benim için güzel bir tecrübe oldu
belki ilerleyen zamanlarda yine veririm
zira 0 rh (-) kan grubuna sahip olup da kan veren bi tek ben varmış
doktor değerli bu kan dedi o zaman daha bi kasıldım
yakında kızılay bana plaket verecek hissediyorum :)

güzel olan bir başka durum da kanımı verdiğimiz hastalar belli olduktan sonra cep telefonlarımıza mesaj geliyormuş
falancanın hayatını kurtardınız diye
ay ne güzel ya huzur buldum :)

16 Şubat 2011 Çarşamba


doğumgünü kutlamalarını oldum olası sevmişimdir
kendi doğumgünü vaktime 1 ay kala gün saymaya başlardım insanlara zorla hatırlatır gibi
işte doğumgünüme de bu kadar kaldı
çocukluk işte ama hala da yaparım hoşuma gidiyor çünkü

şubat ayında da sevdiğim insanların doğumgünleri var
alışkanlık haline getirdiğim bir şey vardır : 00.01 de doğumgünü mesajı atmak
ilk olarak hatırlanmak çok güzel
neden bilmem sırf bunun içim özel bir çaba harcıyorum
uykum varsa saati kuruyorum uyanıp mesaj atıp tekrar uyuyorum
her doğumgünüm vaktimde de bu durum benim için tekrarlanıyor
bu seneki hariç
ee insanları zorlamanın alemi yok :)

gelelim bugüne
bugün benim canım ablamın doğumgünü
2.kez ayrı doğumgünü geçireceğiz
00.01 olayını ablam için yapamadım vicdan azabı çekiyorum
moralim bozuktu uyudum saatin alarmını kurmadan
ablam tabi hemen fark etmiş annemi aramış alışık değil
hazır asker gibiyim sanırım
sonra dersaneye gidince bütün sınıfı ayarlayıp ablamı aradım,hoparlörü açtım
sınıf arkadaşlarım da ben kırmadılar bağıra bağıra iyi ki doğdun şarkısını söyledik
telefonu elime aldığımda ablamdan 'gülüm' diye bir ses geldi
mutlu olduğunu söyledi o zaman bende mutlu oldum

yarında D.nin doğumgünü
ve ben uzaktan sadece onlara 'iyi ki doğdun' diyebiliyorum
buna da alışmam lazım sanırım

14 Şubat 2011 Pazartesi

sanırım her blog sahibi kumanda paneline sık sık bakar yorum falan yapılmış mı diye
leah'ın yazısını okuyunca yalnız olmadığımı daha iyi anladım
ben kumanda paneline yorum yapılmış mı diye bakmıyorum benim esas amacım istatistiklere bakmak
resmen hesap yapmaktan beynim yoruldu
ay,,hafta,gün,tümü vs.
heralde blogda bu konuya değinmem gerektiğini hissetmişim bi baktım gözlerim faltaşı gibi açıldı
saat 22 sularında tam 147 kişi bakmış
tabi ki bundan size ne,bunun farkındayım yani :)

bilindiği üzere bugün sevgililer günü
bütün iletişim araçları bununla ilgili hatta 'google' yazısı bile değişik olmuş
genelde sevgilisi olmayanlar bugüne çamur atarlar
yok kapitalizmin bi sistemi,yok saçmalık cart curt
ben bu konu hakkında net bir şey söyleyemeyeceğim
çünkü bana göre bir yandan sevgililer günü özel bir gün gibi kutlanmalı diğer yandan da sevginin bi günü olmamalı
karışık bir mevzu her kafadan bir ses çıkıyor

benim daha önce sevgililer gününde hiç sevgilim olmadı
çok acındırarak söyledim sanırım :)
ilk sevgilimle 7 şubatta,ikincisiyle 8 şubatta,üçüncüsüyle yanı sonuncusuyla da 2 şubatta ayrılmıştık
kısacası şubat ayı benim için ayrılık ayı
bırakın sevgililer gününü kutlamayı ben hep bu zamanları ağlayarak geçirmişimdir
o yüzden güzelce hatırlayamıyorum ne yazık ki
ama yine de kıskançlık yapmayacağım
sevgilisi olupta kutlayanlara,kısacası mutlu olanlara bayılıyorum
umarım yarın herkes için güzel birgün olur

NOT : kıskanmıyorum blog valla bak :)

11 Şubat 2011 Cuma


tatil tatil dedik o da bitti
iyi de oldu,herkes gitsin artık yerine yurduna bizde işimize bakalım (bkz : fesatlık)
herkesin dediği ve bildiği gibi de 2.dönem daha çabuk geçiyor
o hızı bilmem kaçıncı kez daha yaşamaya hazırım
geçip gitsin güzelce mümkünse

üniversitelilerle birlikte evdeki akraba sayısı da azalıyor
eskiden gerek bayram tatillerinde gerekse karne tatillerinde halamların gelmesini dört gözle beklerdim
yola çıkacakları gece heyecandan uyuyamazdım niyeyse
bütün sülale toplanırdı her gece genelde 1-2 tane kavga olurdu ama yine de mutluyduk beraber
kör ebe oynardık hep beni ebe yaparlardı
kimseyi bulamayınca ağlardım üzüntüden
evet küçükken bir gariptim

büyünce bakıyorum da artık eskisi kadar önem vermiyorum akraba ilişkilerine
fark ediyorum ki yaşlarımız büyüdükçe aradaki fikir aykırılıkları da büyüyor
mesela kötü alışkanlığı olmayan bi tek ablamla ben varız
diğer bütün kuzenler sigara falan içiyorlar ama gel gelelim sanki insanları yoldan çıkarıyormuşuz gibi muamele yapılıyor bize
bizle beraberlerken hep bi kontrol durumu var nedenini anlayamadım gitti
yine de akrabalarım insan kopamıyor

dün 2000 yılında çekilmiş bir videodan bahsettiler
ben o zaman 8 yaşındaydım farkında değilmişim kameraya alındığım
şarkı söylüyormuşum
şarkı ise daha rezil : seni anan benim için doğurmuş
oynuyormuşum falan,halamlar getirmeyi unutmuşlar postayla atacaklar
fotoğraflardan küçüklüğüme bakıyorum ama hiç videoda görmedim
nasıl bir çocuktum acaba
emin olduğum şu var ki o zaman zayıftım hey gidi günler hey

konuyu nasıl bağlayacağıma karar veremedim
akrabalar iyi bir şey mi kötü bir şey mi bu konuda bir sonuca varamıyorum
umaım akraba akrep olayını yaşamam
ama ilerde şu bbg olayını kaloroski sülalesinde deneyeceğim
biz biraz göçmeniz de ve de avrupalı!

8 Şubat 2011 Salı



ara tatile girmeden önce öğretmenlerimiz 'bu sizin son şansınız,bu şansı iyi değerlendirin' diye söylenmeye başladılar
aslında bizim iyiliğimiz için söylüyorlar ama bu laflardan o kadar sıkıldım ki
bi Allah'ın kulu da nasılsın desin,benim nasıl olduğum önemli değil
önemli olan derslerimin nasıl olduğu
imdat diye bağırmama çok az kaldı hissediyorum

tatilin son haftasına girdik
tabi ben pek fazla tatil yapmadım,tek eğlencem film izlemek
arkadaşlarımla bile çok görüşmedim
o kadar negatifim ki biri bir şey dediği an çemkirmeye başlıyorum
onlar da gariplerim boş boş bakıyorlar

bi yandan tatilin bitmesine seviniyorum
ilk defa arkadaşlarım gidecek diye mutluyum çünkü onlarla görüşmedikçe kendimi daha kötü hissediyorum
görüşünce de kötü oluyorum
ne kadar illet bi durum anlatamam
tek isteğim 4 ay sonra bunlardan kurtulmak ve rahat bi nefes almak
sayılı gün çabuk geçer
evet buna bende tüm kalbimle inanıyorum

6 Şubat 2011 Pazar

aşk neyi sever ?


evde film izlemekten sıkıldığım için sinemaya gitmeye karar verdim
bilindiği gibi 4 şubat itibariyle 'aşk tesadüfleri sever' vizyona girdi
filme gitmeden önce bi bakıyım dedim izleyenler ne demiş
okuduktan sonra izlemekten vazgeçtim,film kötü olduğu için kararımı değiştirmedim herkes çok beğenmiş hakkını yemeyelim
gitmekten vazgeçmememin sebebi filmin aşırı dram olması ve sonunun kötü bitmesi
bi sinemadan daha ağlayarak çıkmak istemiyorum

sanırım ağlamadığım film yok benim
en çok 'yeşil yol' da ağlamıştım,hıçkıra hıçkıra kendimi koltuktan koltuğa atmıştım
hadi o da dram normal diyebilirseniz ama ben 'maskeli beşler' filminde bile ağlamış insanım
bu filme dayanamayacağım kanısına vardım

bir başka faktörde 2.bi ozan doğulu vakası olsun istemiyorum
her türk kızı gibi bende mehmet günsür'ü çok tatlı buluyorum
yani adamın maşallahı var o gülüş,bakış vs
bu düşüncelere sahipken gitmemek daha mantıklı geldi
zaten sonunu da öğrendim,belki ilerleyen zamanlarda fikrim değişir
gitmeyi düşünenlere söylüyorum : hemen herkes şarkıları çok anlamlı bulmuş sonunda da yıkılmışlar
gittiyseniz yorumlarını bekliyorum
iyi seyirler :)

4 Şubat 2011 Cuma

önyargı



einstein gerçekten çok haklı
o ünlü sözü söylemeden olmaz heralde : önyargıları parçalamak,atomu parçalamaktan daha zordur
bugünlerde bunu daha iyi anlıyorum

bilindiği üzere bütün okullar yarıyıl tatiline girdi
ilköğretiminden tutun da yükseköğretime kadar,tatile bir tek dersaneler girmedi
ve tabi ki dersane öğrencileri de
bizim hızlandırmamız olmuyor haftaiçi çok zamanımız olduğu için
ama ben yinede her gün 8de kalkıp dersaneye gidiyorum çünkü evde çalışamıyorum ya da kendimi evde çalışamadığıma inandırıyorum
bu dersane hızlandırması bana insanlar hakkında peşin hüküm vermenin ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha gösterdi

dersanenin başlangıcını okuyanlar hatırlar
yalnızım sendromları,bütün arkadaşlarım üniversiteye gitti bense hala köklü sayılarla uğraşıyorum,bıktım vs.
dersanenin ilk gününde sınıfa baktığımda 26 kişilik sınıfta tanıdığım sadece 2 kişi vardı
durum böyle olunca insan kendini daha da yalnız hissediyor
arkadaşlarım üniversiteye gidince yeni insanlarla tanıştı bense haftaiçi grubunda
tabi ki üniversite ortamıyla birebir değil olması da beklenemez
ama zaman geçtikçe birbirimize daha çok yaklaştığımızı görüyorum
bugün her ders arasındaki molalarda kendimizden bahsetme olanağımız oldu
hepsinden şöyle bir itiraf geldi : biz sana sene başında çok sinir oluyorduk
sinir olma sebeplerini ben söyledim
ukala mı buluyordunuz dedim hepsi gülerek evet dedi
geriye dönüp baktığımda bende öyle görüyorum aslında
12 yıl boyunca çalışıp girilen bir sınavda başarısız olununca insan kendinin başarılı olduğunu kendine göstermek için türlü türlü metodlar buluyor
bu da dışarıdaki insanlar tarafından farklı algılanıyor
o zamanki bulunduğum psikoloji anlattıktan sonra sanırım beni anladılar

kısacası kimse bu dünyada birbirinden üstün değil
ve herkese gerekli şans verildiği zaman düzgünce anlaşılabiliyor
ben anladım ki bugüne kadar kimseye o şansı vermemişim
ama geç de olsa aklım başıma geldi
yine bir özlü sözle yazımı bitiriyorum : yalnız taştan duvar olmaz :)

2 Şubat 2011 Çarşamba

şubat ayı şaşırtmalarıyla geldi
tabi benim içimdeki karışıklığın ayla ilgisi falan yok
hava biraz garip buz gibi ama güneş tepede feci halde parlıyor soğuk havada ben terliyorum

bu 2 hafta boyunca dersane yok am bende boş durmamaya kararlıyım
her sabah 8de kalkıyorum,giyinip dersaneye gidiyorum
12 ye kadar test çözüyorum
herkes evinde ders çalışır ben şapşal evde tek soru bile çözemiyorum sonra kendimi kötü hissetmemek için de elimden geldiğince dersanede yoğunlaşmaya çalışıyorum
aslında benim kendimi bi odaya kapatıp kimsele iletişime geçmemem lazım
çünkü konuşma yeteneği olan bi canlı görmeyeyim hemen başlıyor düşük olan çenem daha da düşmeye
konunun saçma olup olmaması önemli değil yeter ki sesimi kulaklarım duysun
o zaman kendimi acayip rahatlamış hissediyorum
bu da bi gariplik

ablamla ünlü olmaya karar verdik
ablama göre beni bu kiloyla kimse ünlü yapmaz bende patlamadım zaten maksat denemek :)
3 yıl boyunca tel takıp işkence çektikte sonra dişlerimi kullanmaya karar verdim
32 dişim gözüken bi fotoğraf bulup 'gülüşünlebüyüle' adlı siteye ekledim
daha kabul edilmedi bikaç saate edilir oylarınız bekliyorum :p
can sıkıntısından neyle uğraşacağıma karar veremedim
en iyisi artık evden çıkayım
D. gelmiş bakalım ne bombalarla gelmiş gidelim görelim