29 Haziran 2010 Salı

imdat

boğuluyorum resmen nefes alamıyorum artık
sınav keşke bitmeseydi o zaman umutlarım vardı
yapamıyorum,olmuyor gibi yüklemleri sık sık kullansam da içimde bi belki vardı 'belki sınavda yaparım,belki sınava kadar açıklarımı kapatırım,belki sınav iyi geçtikten sonra annem biraz olsun susar'
bu belkilerin hiçbiri gerçekleşmedi
evden dışarı çıkamıyorum artık
çıkmaya niyetlendiğimde de sevgili annem 'bendis saate bakıyorum en fazla 2 saat' diyor
ki bunu daha sınav sonuçları açıklanmadan yapıyor
kendi başaramadığı şeyleri benim başarmamı bekliyor
ben matematik sınavına ağlayarak girdim çünkü girmeden önce annemi öperken kulağıma 'sınav çıkışı görüşeceğiz seninle' dedi
sınava girecek bi çocuğa denilmeyecek en son şey budur heralde
yarın eğlence var sınıfımızın,gitmeyi düşünmüyorum zaten sınıfın çoğuyla konuşmuyorum
ben gitmiyorum dediğimde bi annemin 'olur mu git bi daha hayatında olmayacak bir şey' demesini beklemiştim boş bir umutla
ama annem 'gidip ne yapacaksın,sanki çok çalıştın da eğlenmeye hakkın var' dedi
gerçekten boğuluyorum artık
sesimi de çıkaramıyorum çünkü az da olsa haklı,sesimi çıkarmaya hakkım yok
çünkü sınavda yaptığım netler belli
üzülüyorum haliyle suratım 3-4 gündür sürekli asık ve yine annem bombayı patlatıyor 'sanki bizim yüzümüzden kazanamayacaksın!'
nereye gitsem hep aynı,sürekli yatıyorum yemekteyiz'i izleyip yemek yiyorum
of bitsin artık beni bu baskıyla zorla öğretmenliğe gönderecekler :(

4 yorum:

  1. Annenin yaklaşımını hiç beğenmedim. Ne olursa olsun sana destek olması gereken kişi annen, köstek olması değil. Sınava girmeden denilecek laf mı o ya? Kınadım valla anneni, hiç kusura bakma bendisim.
    Daha puanın bile gelmeden böyle şeyler yapılır mı ya, hayret bi şey :/

    YanıtlaSil
  2. aileler, ya kendilerine benzememizi isterler ya da benzemeMEmizi. çok keskindir istekleri. babam, kendisi gibi astsubay olmamı istedi ama ben R'leri söyleyemediğim için mülakatta elendim. kader mader ne denirse. keşke orada bitseydi. bu sefer üniversitede karışıldı ve ben biyoloji, jeoloji, veterinerlik yazabilecekken tutturdular bi öğretmenlik yaz iş bulamazsın onlarda diye. sınıf öğretmenliğine zaten yetmeyen puanımla sinirden hangi öğretmenliği gördüysem yazdım. meğersem bunlar teknik lise çıkışlıların tercih ettiği pek de sıradan bölümlermiş. makine resmi ve konstrüksiyonu öğretmenliği diye bişi okudum. ve adeta uyuyarak.. bölümün adını tam olarak kusursuz telaffuz etmemle zaten mezun ettiler beni, o derece. bi de koştura koştura bi kısa dönem askerlik. şimdi ne okudun sorusuna cevap vermekten nefret ederek ve yaşlı amcalar-teyzeler tarafından işe başladın mı sorularına maruz kalarak geçiyor günlerim. neyse sonuç olarak, ailelerin elbette kendi bildikleri, çabaladıkları şeyler vardır, olur, olacaktır ama... geriye dönüp baktığında keşke onları değil de kendimi dinleseydim dediğinde bi göt oluyor insan. şükretmiyor değilim, çok kısıtlanmadım gece 12 de balkabağına dönüşmem dışında. ama şimdi sahip olduğum statü her ne kadar işimi görse de, içimi acıtıyor zaman zaman.

    bloga blogla cevap verdim adeta. kusuruma bakmayınız. çok dolmuşum sanırımdfgfdg saygılar.

    YanıtlaSil
  3. leah'ım ; bende kınıyorum ama annem elimden başka bir şey gelmiyor :(

    mem ; yazdıklarını okuyunca bi garip oldum gerçekten zor olmalı yaşadıkların,insanların ideallerinin peşinden gidememeleri çok acı ama ne olursa olsun önümde böyle örnekler varken hayallerimi gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım

    YanıtlaSil
  4. insan her zaman bulur bi yolunu elbet ama. ne bilim işte. elinden geleni, hazır imkanın varken yapmalısın bence (:

    YanıtlaSil