21 Kasım 2009 Cumartesi

allah allahhh..
blog bu erkekler ne kadar saftirik yaratıklar ya :/ vakti zamanında 'kara kedi' kodlu bir çocukla konuşuyordum.ilk konuşmamızda bana aşık olduğunu söylemişti.bende ilerde 'ay bu kız ne kendini beğenmiş biriymiş' demesin diye kibarca evet elimden geldiğince kibarca konuşmaya çalışmıştım.gel zaman git zaman bunla muhabbet bitti..bitti tekrar açtı yine bitti yine açtı..hala insanlığımı kaybetmediğim ve insanları kırmaktan hoşlanmadığım için konuştum.ama bu kadar alnıından,aptal birinide görmemiştim..
neyse birkaç gün önce yine muhabbet açmaya başladı.yok ben buna küsmüşmüyüm niye konuşmuyormuşum bak bak lafa bak kankamdı ya yada pardon sevgilim!
az önce msnde yazdı kimle konuşuyorsun tarzında bende tanımazsın dedim.sevgilinle mi dedi evet dedim.ne yani yalan mı söyleyeceğim..aman aman herif onu aldatmışım gibi triplere girdi.biz niye sevgili olmamışmışız..bende ondan hoşlandığımı belli etmişim ama sonra bir şeyler olmuş.lan oğlum sen benim hayatımda gördüğüm en itici erkeksin be!gerek fiziksel,bedensel gerek ruhsal..kodunu tam yansıtıyordu kapkara kedi gibi minik bir erkekti.benim bildiğim erkekler heybetli olur bu ne be kedi!!
ben yine insanlığımı bozmadım anlatmaya çalıştım.ben senden hiç hoşlanmadım tarzında.ne dese beğenirsiniz hayatında gördüğü en yalancı insanmışım bak bak lafa bak..
sanki ondan hoşlanmak zorundayım ben.bir de hoşlanmıyorum diye oynak oldum.ne oynaklığımı gördün be msnde iki kelime konuştuk anca o kadar..
allaha sesleniyorum burdan lütfen şu erkeklere biraz akıl versin yoksa bizde olan aklımız gidecek..

17 Kasım 2009 Salı

oley oley oley :)

şu birkaç gündür her şey o kadar güzel gidiyor ki bozulacak diye çok korkuyorum :)
kasımın ortasından sonra resmen şans benden yana döndü ya da bana öyle geliyor :)
umarım bozulmaz..
yok ya bozulmaz :))

14 Kasım 2009 Cumartesi

mutluluk :)

anladım ki insanın mutlu olması içinden geçeni yapabilmesiymiş..gece yatağa yatarken 'keşke' yerine 'iyi ki' diyebilmesiymiş.şu bir kaç gündür hep 'keşke' dedim.sonra gece yatağa yattım ve düşündüm ki şimdi mi 'keşke' demeliyim yoksa gelecekte mi ??
peki ne yaptım?ya şimdi diyorum ya gelecekte de dersem diye düşündüm.bunun bir garantisi var mı?yok..
değer mi geceleri mutsuz uyuyıp,mutsuz uyanmaya?bence değmez.önemli olan anımızı yaşamak değil mi?niye gereksiz yere huzursuz oluyoruz?kalbim başka ağzım başka diyor ve sonucunda mutsuz oluyorsam niye böyle davranıyım ki??evet doğru hayata bir kere geliyoruz.kimse için üzülmeye değmez özelliklede bizi üzen biri için üzülmeye değmez.ama diğer türlü kendi yaptıklarımızın bizi üzmesi daha mı doğru?
ben şimdiye kadar kalbimin sesini dinlemeye çalıştım evet üzüldüm hemde çok..ama yanlış kişilere yanlış davrandığım için üzüldüm ve kendi yaptılarım için üzüldüm başkası için değil...
ve kim ne derse desin ben dersimi aldım..bundan sonra kalbimin sesini dinlemeye devam edeceğim..hatalarımda,mutluluklarımda benim..
kendimi ve aptal acizliğimi seviyorum :))

12 Kasım 2009 Perşembe

boğulmak :/

bu erkekleri anlamak imkansız.sevmesen niye sevmiyorsun derler, sevsen çok sevdin boğuluyorum derler.
mesela dün bana böyle dediler.şok oldum ne diyeceğimi bilemedim.bir sorun olduğunu anlamıştım.ama o bana 'yok her zamanki halim' dedi dalga geçer gibi.sanki ben anlamamıştım sorun olduğunu.belki de üstelememem gerekiyordu ama ben dayanamadım üsteledim..sorun vardı çünkü böyle değildi...
verdiği cevabı okuyunca biraz bocaladım birkaç defa okumak zorunda kaldım ve defalarca 'nasıl yani ya? ' dedim içimden.ama sonradan anladım nasıl olduğunu.insan sevince bunalıyormuş anladım.insan sevdiğinin sevgisinden bunalır mı??
ben anlamam bu işlerden valla..safım bu konularda.güvenirim hemde çok severim gösteririm,hissettiririm hemde çok ama keşke az gösterseymişim. o zaman boğulmazmış,boğmazmışım onu...
ilk başta üzüldüm ama şimdi kırgınım ve sanırım sinirliyim azda olsa.ve bu hislere rağmen matematik sınavıma konsantre olmayı başardım ve kendimle gurur duyuyorum :)
ve sinirimi bozan bir şey daha hiçbir şey olmamış gibi davranıyor..ama ilk defa evet ilk defa konuşmak içimden gelmiyor.ben böyle olacağını tahmin edememiştim.
zaten şimdiye kadar ki hiç bir tahminim çıkmadı ki...

9 Kasım 2009 Pazartesi

yine aylardan kasım..

kasım ayı denilince aklımda bir sürü tarih uçuşuyor.tarih konusunda biraz (!) takıntılıyımdır beni bilen biliyor yok bilmem ne yılının bilmem ne gününde şöyle oldu böyle oldu diye konuşmaya başladım mı bir süre sonra baygın gözlerle karşılaşmaktayım :)
şuan bile bu ayla ilgili şarkı,film vs ne varsa beynimde harekete geçti..ama nedense kasım ayı bende hep bir ayrılığı,hüznü hatırlatıyor.mesela geçen yıl bu zamanlarda terk edilmiştim :) bugün arkadaşın defterine yazdığım bir notu gördüm 'bende mutlu olmak istiyorum terk edileli 8 gün oldu' yazmışım.duygulandım yaa :) şuan bana ne kadar uzak gelse de yaşadım o durumları kasım ayından,ayın 17sinden ve pazartesi gününden soğudum.ne kadar gereksizmiş şimdi anlıyorum

yapraklar dökülünce sanki ilişkilerde dökülüyor..ya da ben bahane buluyorum zaten biteceği varmış başka bir ayda olabilirdi ama yine de korkutuyor beni bu ay..bakalım bu sefer şeytanın bacağını kıracağıma inanıyorum kasım ayı korkmuyorum senden :))

8 Kasım 2009 Pazar

kim ne derse desin sevmiyorum pazar günlerini..bi olayı,durumu yok duşa al otur okula hazırlan pehh
dışarı çıkmak istiyorum ama bazı teknik problemlerden dolayı evde oturmak zorundayım.sürekli anladığım birşeyi yine anladım ama yapmaktan da kendimi geri alamıyorum : olay şu ki plan yapmamak lazımmış..
ama yapılmadan da durulmuyor be blog.insan geleceğini planlamadan duramaz ki yoksa durabilir mi?yok bence duramaz :)
bugün dersaneye giderken yol boyu kendimi motive ettim dedim ki içimden seneye bu zamanlarda yatağımda olacağım yuppiii :) istediğim şehirde istediğim bölümde olmama az kaldı.

bir yandan zamanın geçmesini istiyorum bir yandan istemiyorum.ama insan sıkılıyor ya.en güzel zamanlarımız aslında en kötü zamanlarımız gibi geliyor..
neyse ben kısa keseyim bir an önce yatayım ki pazartesi olsun yeni hafta yenilikler getirsin bana :)))

7 Kasım 2009 Cumartesi

bugün ege'nin incisi güzelim şehrimize yani akhisar'a (ege'nin incisi izmir'dir aslında :) ) nil karaibrahimgil,nimet çubukçu (evet alaka ilginç) geldi.maksat okul açmakmış.dersane çıkışı bir çok ısrara rağmen gitmedim.Başım ağrıyordu hem nil bizi nerden görecekti de fotoğraf çekilecektik.boşu boşuna gitmeye gerek yoktu diye düşündüm ama yanılmışım :(
az önce arkadaşım duygu'la konuştum ve nille fotoğraf çekilmiş..üzüldüm açıkçası yani benimde böyle bir şansım vardı ama bir yandan da kendimi rahatlattım ya ozan doğulu gelseydi! :)

bazıları kendilerine bir ünlüyü örnek alırlar,bazıları hayran olurlar, bazıları konserlere gidip 'benimle evlen' tarzi bir şeyler söylerler ama benim ozan doğulu'ya olan his ve düşüncelerim çok daha farklı.şaka maka 5 yıldır arkadaşlarımın başını bu konu yüzünden şişirmekteyim..bu da benim kusurum ya da zaafım ama ne yapayım seviyorum bu adamı :)

5 Kasım 2009 Perşembe

ders boş evdeyim..bugün çok boş bir gün aslında ama okulda çok ders işlenmeyecek tamam bu bizim için iyi biz sınava gireceğiz ve evde doğru düzgün çalışamadığım için bu benim için bulunmaz fırsat.ama canım eve gelmek istedi.aslına bakarsanız bu aralar canım neler istiyor anlamıyorum :(
bazen kendimden nefret ediyorum aklımdan geçen her şeyi hemen davranışlarıma bu kadar çabuk yansıtabildiğim için.bi dur bi düşün doğru mu yanlış mı,ne hissediyorsun sonucunu düşün ama yooookkk..2 saniyeliğine moralin mi bozuldu hemen suratını as sanki 5 sn sonra geçmeyecek!!dün gecede böyle yaptığım birden çok davranışım oldu.şu an ne hissediyorum peki?sadece şunu desem yeterli olacak sanırım: günde ortalama 43 kez aynaya bakan ben aynaya bakmak istemiyorum.çünkü yaptıklarım aklıma geliyor ve kendime daha çok sinir oluyorum :( keşke zamanı geri alabilmek mümkün olsa.belki ilerde olur ben yandım başkaları yanmasın..hayır yani anlam verebilsem birşey demeyeceğim istemsiz olarak ağzımdan çıkanları düşündükçe başımı bi yerlere vurasım geliyor off offf!!!!!!!!!

3 Kasım 2009 Salı

işte bu..

oh be mutlu,rahat olmak ne güzel şeymiş böyle!kısacası dert yanmamak,pişmanlıkla dolu bir sürü cümle kurmamak,sağa sola sinirle çatmamak süpermiş :)
dün yazmak için büyük çaba verdim ama blog bana oyun oynadı ve 'hayır,buraya sadece üzgün olduğunda yazabilirsin' der gibi açılmadı ama sanırım ben kazandım.hala mutluyum oleyyy :)
ama anladım ki insan mutlu olunca yazacak birşey bulamıyormuş..
olmayan yeteneğimi geliştirmek için sıkmak biraz acımasızca olur :)
o yüzden en yakın zamanda yeni olaylarla karşınızda olacağımmmmm :))

1 Kasım 2009 Pazar

buraya yazmaya başladığımdan beri sürekli bir şikayet,bıkkınlık halindeyim.ben böyle biri değilim, olmamalıyım!!gece yatarken huzursuz yattım ve doğal olarak huzursuz,mutsuz kalktım.suçlusu kim peki?ben mi zeki mi?bunu bilsem sanırım sorunumu çözeceğim.bilmiyorum ve şuan için bilmekte işime gelmiyor galiba..
saat kaç oldu telefonuma bakmaktan kendime alamıyorum.ortalama 38 sn de bir bakıp,olmadığını görüp daha da sinir oluyorum..evet tipik aptal kızlar gibiyim.havanın soğuk olması da ayrı bir sinirimi bozuyor.az önce eve geldim ve açıkta kalan bütün tenim buz gibi.kışı sevdiğimi sanıyordum ama bulunduğum bu ruh hali herşeyimi etkilediği gibi sevdiklerimi,hissettiklerimi de etkiliyor...
ne zaman geçecek bu yeter artıkkkkkkkkkkkkkkkk
henüz kendimi anlayamamışken erkekleri anlamaktan söz ediyorum bi de.yok şöyle yok böyle en iyisini ben biliyorum ya (!)..ama şimdi sanırım tıkanma noktasındayım yada patlama..etrafımdakilere vereceğim zarardan korkuyorum çünkü sonrasını tahmin etmek güç değil:
PİŞMANLIK!!
tamam sen inatçıysan bende inatçıyım (yani başarabilirsem) malum sürekli fikir değiştiriyorum ve hemen uyguladığım için bu durumda oluyorum.benden size tavsiye benim gibi olmayın :) ve bana şans dileyin yarın böyle olmak istemiyorum..