31 Ocak 2011 Pazartesi


geldik ocak ayının son gününe
zamanın nasıl bu kadar çabuk geçtiğine kafa yormaya devam edersem çıldıracağım
artık küçük şehrimiz üniversiteden gelen insanlarla büyüdü
cafelerde yer bulamuyoruz hayatım boyunca görmediğim insanları görüyorum
meğer şehrimizde ne kadar güzel kız,yakışıklı erkek varmış

elimden geldiğince de arkadaşlarımla görüşmeye çalışıyorum
ilk defa canım onları istemiyor
nasıl desem çok sık görüşmek istemiyorum sanki boşa zaman geçiriyormuşum gibi geliyor
böyle dediğime bakmayın günümün %80i boş geçiyor zaten
belki de kıskanıyorum onları ya da kendi halime üzülüyorum
final muhabbetleri yok 1.8 kalırım geçerim vs. öyle olunca kendimi daha da kötü hissediyorum
onlar inadına yapmıyorlar tabi ki
benim için başka konular konuşacak değiller
o kadar da bencil değilim
bi an önce bir sene sonraya gelmek istiyorum
belki bi dahaki ocağın sonu daha farklı olur kim bilir...

27 Ocak 2011 Perşembe

helva

bu aralar nerede saçma bir şey var ben oradayım
şimdilik acı ama bu durumdan mutsuz değilim hatta zevk bile alıyorum diyebilirim
en basit bi örnek 'öyle bir geçer zaman ki' deki mete ve necati karakterlerinin söyledikleri şarkıları evde açıp açıp oynuyorum
dersanede tahtaya şarkının sözlerini yazıyorum,kalp içine falan alıyorum sonra bütün gün gülüyorum
bkz : helvacı helva yapar, helvasına bal katar
insanın içini harekete geçiriyor ya da sadece benim içim böyle
benim kesin içim karışmış neyin harekete geçireceği belli değil
ama yine de güzel şarkılar ya keşke o zamanlarda yaşasaydım
tabi bu işler keşkelerle olmuyor

yarın olacağımız sınavla 1.dönemi hayırlısıyla kapatıyoruz
zaman nasıl geçti gerçekten hiç anlamadım,artık canım eskisi kadar acımıyor
bi eylül ayında fena olmuştum malum herkes gitmişti ben dersaneyle ve yine karışmış içimle uğraşıyordum
bugün ise sınava 59 gün olduğunu öğreniyorum
dersanede ilk bölüm bitti sayılır biten konulara bakınca bile anlıyorum artık iyice o ana yaklaştığımı
zaman normalde zaten çabuk geçiyor ama hele de bi sınav öğrencisiyseniz resmen koşturuyor
tatille ilgili her ne kadar plan yapmayacağım desem de yaptım ne kadarına uyacağım tartışılır ama elimden geleni yapacağım

aklım bunlarla uğraşırken bir şeyi düşünmeden edemiyor
gerizekalı hafızam sürekli hatırlatıyor : yarın terk edileli 1 yıl olacak diye
yarın bi kutlama farz oldu artık :)
o zaman bu şarkı benden ona gelsin ve de size : helvacı helva yapar helvasına bal katarrr


26 Ocak 2011 Çarşamba

benim tatile girmeme her ne kadar 2 gün olsa da ablam sayesinde bikaç gün önceden girdim
hoş üniversite sınavına hazırlana öğrencinin sınavına az bi vakit kala tatil yapması çok saçma bende bunun farkındayım ama yinede teknolojik aletlerle ilişkimi biraz daha arttırdım

misal dün gece izlediğim filmleri belirtmeyi kendime görev biliyorum
-black swan
-the usual suspects
-beni asla bırakma (ingilizcesini hatırlayamadım şimdi :/ )
-ve tabi ki öyle bir geçer zaman ki
izlediğim filmleri şiddetle öneriyorum,çoğu dram ağırlıklı kendimi kesecektim izlerken ama hala etkisinde olduğum için öneriyorum
bu beğendiğim anlamına geliyor
cuma günü de deneme sınavım var ama ben programımı yaptım yani vicdan azabı falan çekmiyorum
git lanet azap

bugüne damga vuran diğer bir olaysa geziiii
ilk defe dersanem bi gezi düzenliyor ilçemizin en kalabalık dersanesi olduğu için herkes katılamayacakmış
sınıflarda dereceye giren ilk 5 öğrenci olacakmış
ayıptır söylemesi hep 1. oluyorum o yüzden bi sorun yok
gezi de İstanbul'aymış ya komedi dükkanı ya beyaz show ya da çok güzel hareketler bunlar'a izleyici olarak katılmak için yapılacakmış
ben aslında geziye gitmeyi düşünmüyordum çünkü gezi sevdiğin insanlarla olunca tadı çıkıyor
her ne kadar herkesi seviyor olsam da yine de arkadaşlarımın yerini tutmuyor kimse
zaten 27 marttaki sınavdan sonra olacakmış sınav o yüzden hiç belli olmaz arkadaş olayını bahane ederke başka olaylar çıkmasın karşıma
büyük konuşmaktan korktuğum için yaşayıp göreceğiz diyorum yine
gitsem de fena olmaz hani
D. ile,cengiz ile görüşme olanağım olur iyi olur iyi

23 Ocak 2011 Pazar

bugünlerde daha iyi anladım ki ben çok kıskancım
kimseyi paylaşmak istemiyorum ne annemi,ne babamı ne ablamı ne de arkadaşlarımı
malum yarı tatil süreci başladı ya da başlamak üzere
üniversitedeki eşimiz dostumuz geliyor
ezgi de geldi bu hafta hemde bir arkadaşıyla
bu aralar gergin olduğum için biraz soğuk davrandım sanırım kıza
sonra da vicdan azabı çektim
çünkü normalde suratsız bir insan değilim benimle olan insanların hep gülmesini isterim
ben konuştuğum zaman saatlerine bakmalarını istemem tabi bazen ipin ucunu kaçırabiliyorum
o zaman ben bile saatime bakıyorum :)

neyse konu dağıldı kısacası itiraf ediyorum ezgi'yi kıskandım
mesela benim yattığım yerde o kız yattı
tabi bunlar doğal şeyler sanırım ben biraz abarttım tabi içimde
bugün hep beraber olma şansımız oldu
bi itiraf daha utandım içimden düşündüklerim için
insanlara şans vermeden değerlendirmemeyi hala öğrenemedim
artık alışmam lazım,büyüyoruz çevremiz genişliyor
çocuk gibi davranmamam gerekiyor
bu bana ders oldu çünkü gerçekten iyi biri sevdim yani

bu arada o kız yani gizem fal da baktı bana
zaman kısıtlı olduğu için pek ayrıntıya girmedi
özetle sanırım istediğim yeri kazanacakmışım tabi buna ne kadar inanılır tartışılır ama ben inanmak istiyorum
işime öyle geliyor çünkü
bi sürü ikili ilişki varmış olursa iyi olur zira tek ilişkim televizyonla
bu da beni iyice ev kızı konumuna sokuyor
bakalım fal çıkacak mı bekleyip göreceğiz
olumlu şeyler çıkınca kendimi daha iyi hissediyorum ne kadar garip her şey bana bağlı aslında
siz siz olun hiçbir şey için üzülmeyin test edildi onaylandı işe yaramıyor :)

19 Ocak 2011 Çarşamba

uzun zamandır yerle bir olan kendime olan güvenimle yaşıyorum
ne ben alışığım böyle durumlara ne de çevremdekiler
hiçbir şeyden memnun olmuyorum
tek eğlencem ojelerim ve gittikçe büyüyen göbeğim
normal şartlar altında göbeğimden nefret ederim içime çekip saldığımda mutlu olmaya başladım :/

ek olarak da mide ağrım tavan yapmış durumda
her ne kadar çok korksam da artık dayanamayıp endoskopi yaptıracağım
en küçük bi streste deli gibi ağrımaya başlıyor
ki bu stresin büyükleri de var
öyle bi hale geldim ki bir şey izliyorum ne kadar saçma şey var hepsine ağlıyorum
gece yatıyorum annemin babamın öldüğünü düşünüyorum yine ağlıyorum
kendime zorla acı çektiriyorum sanırım
her gün ağlamazsam rahatlayamıyorum bunlar pek hayra alamet değil
umarım geçer bu hallerim

yarın da okuluma diplomamı almaya gideceğim
mezun olurken bi belge vermişlerdi ben onu diploma sanıyordum geçen gün baktım mezuniyet belgesiymiş
üniversiteyi kazanamayınca diplomaya ihtiyaç olmuyor
okulda olacağına yanımda olsun bakıp bakıp iç geçiririm artık

cuma günü de başka bi dersanenin deneme sınavına gireceğim
bakarsanız bi mucize olur kendime olan güvenim geri gelir

18 Ocak 2011 Salı

La vie en rose



o kadar boş yaşıyorum ki bi yerde kendimi durdurmam gerekiyor
zaman sürekli boşa akıyor tabi zamanın boşu dolusu kişiden kişiye değişir
geçen yılı da boş olarak nitelendiriyordum sürekli ev okul dersane arasında mekik dokuduğum için
ama şu an geçen yılı öyle özlüyorum ki
en basiti mekik dokuğum bi yer azaldı bunun için bile üzülünebilir :)
pişman oluyorum ama kendimi kontrol edemiyorum
başıma hiçbir zaman dank etmeyecek heralde

dün bi afiş gördüm 26 ocakta tiyatro varmış nam-ı diyar ıssız adam yani cemal hünal oynuyor
ben bi aksilik olmazsa gideceğim bugün dersanede herkese duyurdum
gidelim kültürel bi faaliyetimiz olsun diye
ama çoğu kişi sapık o adam onun tiyatrosu izlenmez diye tepki verdi
ağzımı bile açamadım
adam sapıkmış madem ama ben yine de gidip izleyeceğim bakalım gerçekten sapıkmış mı

bu arada bugün 18 ocak benim için çok önemli bi tarih
eminim ömrümün sonuna kadar bu tarihi unutmayacağım
kısacası la vie en rose :)

15 Ocak 2011 Cumartesi

kitaplar ve insanlar

bugünlerde çevremdeki insanların çoğu hürrem sultan okuyor
iyi ki diziler var valla onlar olmasa ne yaparız bilemiyorum
resmen okuma alışkanlığımızı arttırıyor bravo
benim bu kitaplara ilgim ortaokuldan başlamıştı hürrem sultan,safiye sultan,nurbanu sultan hepsini okuduğum için malum diziyi daha dikkatle izliyorum
yapılan eleştirileri de çok saçma ve gereksiz buluyorum
dizide anlatılanlar az bile bakalım hassas halkımız ileri ki zamanlarda neye takacaklar

rehber öğretmenime yaptığım baskılar sonucu bana bugün bi bkitap getirdi
okumaya hemen başladım şimdilik güzel bir kitaba benziyor
ama her cümleyi 2 kez okuyorum kendimi salak gibi hissettim :)
şeytanın cennetten kovuluşunu anlatıyor
adı da 'ateş canına yapışsın'

daha önce bu konuyla ilgili bir şey okumamıştım yani hiçbir fikrim yok
ama şimdilik anladığım kadarıyla şeytan Allah'a çok bağlı bakalım ilerleyen sayfalarda neler olacak
son olarak yazarını da söylüyorum : Sezgin Kaymaz
okumak isteyenlere duyrulur :)

13 Ocak 2011 Perşembe

saçmalık

merhaba doğan güneş,merhaba bulut kardeş
bugün benim için yepyeni bir gün bugün kötü alışkanlarımdan arınma günü
en kötü alışkanlığım televizyon
du artık değil yani bugünden sonra olmayacak
bundan sonra yani önümüzdeki 5,5 ay gerekirse ot gibi yaşayacağım ve sonra mutlu son
zaman o kadar hızlı geçiyor ki böyle şu kadar ay dediğime bakmayın
gün gelecek bi yazacağım yarın sınava giriyorum
inişte olan zamanım bitti diye umuyorum sıra artık çıkmakta

kendimi iyi hissettiğim bi anda dış etkilere takılıp yine moralim bozuluyor
bu hafta içi sınıfı sinirimi bozmaya başladı bikaç kişi dışında
takmışlar kafalarına beni ilkokulda gibi davranıyorlar
'bendis türkçe'den kaç netin var?benim bu kadar yaaaaa' gibi  şimdiye kadar gülerek davrandım ama az kaldı patlayacağım çok yakında
kendime sürekli az kaldı diyorum
kimseyle tartışmak istmiyorum ama yeteri kadar sınavlarla ilgili sorun yaşıyorum zaten
ne yapayım bende 2.sınıf öğrencisi gibi öğretmene mi söyliyim
böyle dışarıdan bakınca o kadar komik ki
bakalım dediğim gibi şimdilik gülüp geçme aşamasındayım
zaten hassasım biri daha bir şey söylerse her an patlayabilirim takipte olun :)

11 Ocak 2011 Salı

berbat bi gün yaşıyorum
oysa sabah ne kadar umutluydum heyecandan uyuyamamıştım bile
beni bu kadar heyecanlandıran şey ne olabilir?
tabi ki dersanedeki bi deneme sınavı
aslında altı üstü bir deneme sınavı niye bu kadar gözümde büyüttüm anlamıyorum
bundan yaklaşık bi ay önce anneme eğer bu sınavda şu kadar puanı alamazsam telefonumu al demiştim
o kadar çok güveniyordum ki kendime
arabam falan olsa onu bile verebilirdim bu iddia sonucunda düşünün
sanki ösym tarafından hazırlanıyor bu sınav
neyse sınava girdim umutla cevap anahtarından kontrol ediyorum cevaplarımı aman allah'ım yanlışlar çktkça çıkıyor
amacım ayşe'yi fatma'yı geçmek değil aslında benim esas amacım kendimi geçmek
ama ne zaman kendimi koşullandırsam olmuyor
daha geçen yıl sınavda aldığım puanı bile geçemedim
stresten yüzümde şu an 7 tane sivilce çıktı
hiç mi ciddiye almamamlıyım anlayamıyorum
insanlar o kadar vurdumduymaz ki ne yazık ki benim çenesi düşük vicdanım susmuyor
süre gittikçe azalıyor
rahat olmaya çalıştım belki davrandım belki davranamadım bilmiyorum
ama bundan sonra ne yapacağım bilmiyorum

dünde başvurumu yaptım
umarım tarih tekerrür etmez...
artık yaptıklarımın karşılığını görmek istiyorum

9 Ocak 2011 Pazar

çok uzun bi zaman sonra hasta oldum
aslında tam hastalık da sayılmaz sadece yutkunmakta zorluk çekiyorum onun dışında ağrım acım yok
sürekli konuşan biri içinde bu en büyük hastalık
konuşmayı bırakın ağzımı açamıyorum ki
neyse ki bugün çok daha iyiyim
tabi günde 7 bardak ıhlamur içince insan psikolojikman kendini daha iyi hissediyor

cuma günü çok daha kötüydüm
battaniyeyi almış uyuyordum birden sesler duydum başımı bi kaldırdım ezgi
bana sürpriz yapmış :)
gecikmeli de olsa doğumgünü yaptık ikimiz
akşama da sinemaya gittik : Eyvah Eyvah 2'ye
ben ilkini izlememiştim ama insanlar bayağı övünce gitmeliyim diye düşündüm
hem ezgi'mde gelmiş başka zaman nerede bulacağım onu
film hakkındai görüşlerime gelirse çok beğendim
gülüp durdum 2 saat boyunca
ama filmin bu kadar komik olması bence şivelerden kaynaklanıyor
oyunculuklara diyecek lafım tabi ki yok
kısacası izlemediyseniz gidip izleyin
bel altı olmadan da gülünebiliyormuş bunu gördüm
bir de beni çok şaşırtan başka unsur da sinema salonunun tıka basa dolmasıydı
en son kurtlar vadisinde bu kadar dolu olmuştu sanırım ( itiraf ediyorum bende gittim! )
60 yaş üstü insanlar bile vardı
sevinmedim dersem yalan olur,güzel ilçemizin güzel insanlarını böyle kültürel bi aktivite de görmek beni oldukça duygulandırdı

bu arada salı günü deneme sınavım var,niye bilmiyorum ama oldukça kafama takmış durumdayım
kendimi zorla geriyorum
umarım bu gerginlik başıma bi iş açmaz
ben günümün geri kalanını ders çalışarak geçireceğim
umarım siz daha zevkli ve daha eğlenceli bir şeyler yapıyorsunuzdur
hepinize mutlu pazarlar

7 Ocak 2011 Cuma

ödüüüllll :)

blog camiasına katılalı 1 yılı geçti
ve bugün ilk defa bir ödül aldığımı öğrendim çok duygulu bir şekilde yazıyorum :)
sevgili celly ' e çok teşekkür ediyorum
ödülümüzün adı ' Gülümseyen Yüzler ' ve bende bu ödülü almaktan,gülen yüz olmaktan gurur duyuyorum
ismi de çok hoş
tam bir ödül adı
umarım sizinde yüzünüzden gülümseme hiçbir zaman eksik olmaz

o zaman bende ödülü verdiklerimi açıklıyorum
venus
D.
profösör
leah
defter

şimdilik aklıma gelenler bunlar unuttuklarım  için şimdiden özür dilerim :)

5 Ocak 2011 Çarşamba

aşk olsun hava ve garip tercihler

havaya sitem ederek yazıma başlıyorum
bu ne arkadaş iyi ki soğuk havayı seviyorum dedim,sözde bugün kış ayının en soğuk günü olacakmış
dereceye göreyse 11 derece
gerçekten çok soğuk donuyoruz yani :)

bugün dersaneye gittiğimde bir şey öğrendim
sınıfımızda bi kız kpss'den 80 almış ve dersaneyi bırakmış
memur olacakmış,boşuna sınavla uğraşmak istemiyormuş
tabi bu onun fikri bana karışmak düşmez ama ben sadece kendimce yorumunu yapmak istiyorum
bi insan ne olursa olsun bence ideallerinden vazgeçmemeli
bu hayata bi kez geliyoruz ve üniversite yaşamı tadılmalı en azından çaba gösterilmeli diye düşünüyorum ben
ki aldığı puanda o kadar yüksek bi puan değil ya atanamazsa tekrar geri mi dönecek,o arayı kapatabilcek mi?
kendi kararı umarım sonucundan pişman olmaz

bu arada bende atanmaya karar verdim
tabi ki öncelikli hedefim hukuku kazanmak özellikle de ankara'yı ondan sonra tercih yapacağım
insanın kendi parasını kazanması önemli bir şey
zaten üniversiteye gidince kararlarımızı kendimiz vereceğiz ama ekonomik özgürlüğümüz de olursa o zaman her şey daha güzel olur
bi de bir buçuk milyarı durduk yere kimse vermeyecek
kısacası dersanedeki öğretmenlerimden önce devlet memuru olacağım
bakalım daha ne fikirler değiştireceğim
görüşmek üzere :)

4 Ocak 2011 Salı

bilenler bilir dün ygs başvuruları başladı
ben dün yanlış bankada beklediğim için ne yazık ki parayı yatıramıştım
devlet bankalarında oluyormuş,sözde deneyimliyim geçen yılda aynı hatayı yapmıştım
devlet bankasına gidince özel bankalarla aradaki farkı daha iyi anladım
bu aslında sadece bankalar için geçerli değil
ülkemizde ne yazık ki bürokrasi gerçekten yavaş işliyor
içeride 40 a yakın kişi var ve sadece bir tane bankacı bunlarla ilgileniyor yaklaşık bir buçuk saat bekledikten sonra işimi hallettim mutluyum

sıramı beklerken komik bir şey başıma geldi
çocuk aylığı diye bir şey varmış yeni öğrendim,roman vatandaşlarımız sıraya dizilmişler bu aylık için
kiminin elinde 3 tane çocuk kimi hamile falan
o sırada yanıma bir kadın geldi ve aramızda şu konuşmalar geçti
-kızım kaç çocuğun var ?
-anlamadım teyze
-çocuk aylığı için gelmedin mi sen?
-yok ben başvuru için geldim
-beş çocuk mu maşallah
ağlıyım mı güleyim mi bilemedim,heralde uzaktan 5 çocuklu bi kadın gibi görülüyorum
yazıklar olsun :)

bu arada 2011'in burç yorumlarını okudum bikaç gün önce
oğlak burcu için yılın ilk aylarında küs olduğu insanlarla barışma olabilir demişti
pek kulak asmamıştım ama doğru çıktı
astroloji yalanmış,yok valla doğru test edildi onaylandı :)

1 Ocak 2011 Cumartesi

yeni yıl yeni yıl yeni yıl bizlere kutlu olsun

hani yeni yıla nasıl girersek bütün sene öyle geçecek gibi garip bi inanç var ya
eğer öyleyse benim bütün yılım garip ve ikilem içinde geçecek
öncelikle hiç geri sayım falan yapmadık,babam saatine baktı girdik galiba dedi benimki daha 23.58 dedim
saatimi 2 dakika ileri aldım
ama tarih 31 aralık da kaldı 2011'in ilk dakikaları böyle geçti
sonra annem ve babamla sevgi yumağı olduk öpüştük falan

sonra ezgi'yle mesajlaştık uykum geldi ve yattım
ilk defa böyle nasıl desem zebilce bi yılbaşı ve doğumgünü yaşadım
seneye tabi yaşarsak böyle olmaması için elimden geleni yapacağım
en basit örnek pastamı üflerken üniversite dileği dilemeyeceğim,seneye dileklerim isteklerim bile değişecek
böyle düşünerek kendimi rahatlatıyorum artık
yeni yıl,yeni hayaller,yeni umutlar
pek umut dolu bi yazı olmadı ama iyi geçip sonra kötü devam eden yıllarım oldu ( bkz : 2010)
ama bu yıl çok daha farklı olacak bundan eminim
yaşayıp göreceğiz
kısacası yeni yıl bizlere kutlu olsun :)