31 Temmuz 2010 Cumartesi

gidiyoruuummmm

sevgili blogger'lar bildiğiniz üzere tercihleri yaptım artık beni buraya bağlayan bir şey kalmadı
canım ezgim'in güzel teklifi üzerine yarın ayvalığa gidiyorum,gidiyoruz daha doğrusu
güzel bi tatili hak ettiğimizi düşünüyorum anlayacağınız gibi bi süre buralarda olamayacağım :)
boş bulduğum vakitlerde girip yaptıklarımdan bahsederim
kendinize iyi bakın :)

30 Temmuz 2010 Cuma

birazdan tercih yapmaya gideceğim ama kafam hala karışık al tarafı 7-8 tercih yapacağım resmen dünya sorunu haline getirdim ama içimde deli fırtınalar kopuyor bununla ilgili :)
ablama da sinir oldum yok onu yazma bunu yazma tek tercih yapıp göndermemi istiyor heralde
akdeniz üniversitesi'ni kendine yakıştırıyor musun dedi sanki türkiye 1.si oldum da antalya'ya burun kıvıracağım
sonuçta kendi yaptıklarımın karşılığını görmek zorundayım
yaz 3-4 tane olmazsa seneye hazırlanırsın diyor madem o kadar kolaydı seneye hazırlanmak sen niye 21 tane tercih yaptın dediğimde de kavga başlıyor
hem kimseye muhatap olmak istemiyorum hemde herkese sorup karışık olan aklımın düzelmesini istiyorum ama bu pek mümkün olmuyor
dün dersaneye gittim tutturmuş malatya yaz diyor bi hoca
ne yapacağım orada kayısı mı yiyeceğim dedim küstü ne yapabilirim ama
kriterlerim biraz fazla derecemin karşılayabildiği kadar yazacağım olmazsa seneye
gitmek içinde erzincan,kayseri yazmak istemiyorum
hem yakın olmalı,hem üniversite hayatı yaşamalıyım,hem de eğitimi kaliteli olmalı
madem bunları istiyordun bu derece ne bendis diyebilirsiniz
ama etrafta derecem kötü dediğimde nankörsün,şımarıksın gibi tepkilerle karşılaşıyorum
off iyice işler sarpa sarmadan bitirmem lazım şu işi sonrası beklemek zaten alışığım bu duruma
bana şans dileyin

29 Temmuz 2010 Perşembe

ah ozan doğulu ah

(son klip ziynet sali'yle içimden geldi =))

ozan doğulu'yu ne kadar çok sevdiğimi her fırsatta söylüyorum
nasıl bir sevgi anlamıyorum ilk gördüğüm andan itibaren adamın peşindeyim ( 13 ocak 2005 )
her ne kadar o bunun farkında olmasa da elimden geldiğince fark ettirmeye çalışıyorum (bkz: ayvalık konserindeki çığlıklarım ve ozan'ın bana sus demesi)
onun için 3 tane site açmam da cabası
son siteyi açtığımda pes ettim artık dedim bi işe yaramıyor zaten sınav da var ben bunu birilerine devrediyim
güvendiğim sevdiğim 2-3 kişiye bıraktım siteyi
aylar önce öğrendim ki bizim site büyümüş,gelişmiş,ozan'ın haberi olmuş ve site yöneticileriyle tanışmış evet tanışmış! (bkz: başından kaynar sular dökülme hali)
gel zaman git zaman yöneticilerle irtibata geçtim,dedim nankörler benim sayemde bu konuma geldiniz
ama benim güvendiğim,sevdiğim insanlar beni pek kaaleye almadılar doğru düzgün konuşmadılar bile
bende kaderime razı geldim facebook'tan ordan burdan takip ediyorum ozimi
ama kesin kararlıyım istanbul'a gidersem kesinlikle bulacağım onu evinin nerde olduğunu biliyorum iş adresini telefonunu da biliyorum kaçamayacak benden =)

diğer önemli husus da adamın evli olması
evlendiği günü iyi hatırlıyorum 18 aralık 2007 az ağlamadım o gün aramızda 20 yaş olsa da ben hayallerimde evleniyordum onunla hey gidi günler hey =)
yine bir gün haberleri okurken ozan'la ilgili bi haber gördüm
boşanıyorlar diye!
geride bir çocuk var farkındayım kötü bir şey ama kıskançlık duygularımın esiri olarak bu habere sevindim =(
o gün eskişehir'de konseri olduğunu ve ablamın benim için kocaman afişi aldığını da öğrenince dedim ki bu bir işaret olmalı saflıkta son nokta bu olsa gerek
ama hayallerim suya düştü sevgili sezen aksu barıştırmış ozanla sevgili eşini!
ama yine de ozanı sevmekten vazgeçmedim vazgeçmeyeceğim =)

28 Temmuz 2010 Çarşamba

bilenler bilirler serileri olan saçma ama benim izlediğim bi proğram vardı : Biri Bizi Gözetliyor =)
hatta oy bile kullanmıştım bunu utanarak söylüyorum ama çocukluk işte 4.seri de 01 Hakan benim sayemde 1. oldu mutluyum,gururluyum!
bu proğramı izlerken hep kendime derdim bizim aileyi böyle çekseler reytingler alt üst olurdu diye
aile biraz küçük kaldı sülale demem lazım sanırım
dedemler 1956 da makedonya'nın pirlepe şehrinden göç etmişler ilk olarak geldikleri şehir çeşme'ymiş
ama benim sevgili dedem denizi sevmediği için şimdiki oturduğumuz yere gelmişler
babam okula başlayana kadar türkçe bilmiyormış halalarımda öyle
54 yıldır burada olsalarda bence hala alışamadılar buraya
nerede çokluk orada ... lafına bu akrabalar sayesinde inanmaya başladım
kavgasız bir anımız olmuyor,sürekli adrenalin,sürekli kendini gösterme çabaları
babamlar 5 kardeş ve babam evin tek oğlu adamı öyle yetiştirmişler ki çalar saati bile kapatmayı geçen yıl öğrendi acı ama gerçek =)
en büyük halam tam bi baş belası
her şeyin onun kontrolünde olmasını istiyor bizim bile
annemler yeni evlilerken halamın hatrını sormadı diye babamı boşanmaya ikna etmeye çalışmış öyle garip bir insan kendisi,bu sene hacca gitti düzeleceğine daha beter olmuş
eskiden kendi aralarında olan tartışmaları ablamla izlemekten zevk alırdık o kadar komik ve saçma sebeplerden bir şeyler çıkarıyor ki gülmemek elde değil
şimdi içim şişiyor ortamdan uzaklaşıyorum
babaanneye girmiyorum bile 3 kez şeker komasından çıkan ve hala karpuz,kayısı ne bulduysa yemeye çalışan ama hala inkar eden bi birey benim gibi sabırlı bi insanı bile çileden çıkarıyor
o yüzden yapımcılara sesleniyorum biri bizi gözetlesin =p

27 Temmuz 2010 Salı

tercihler

tercihlerim hemen hemen hazır durumda
hemen sizinle de paylaşıyorum
1-Ankara Hukuk

2-İstanbul Hukuk

3-Marmara Hukuk

4-Dokuz Eylül Hukuk

5-Anadolu Hukuk

6-Uludağ Hukuk

7-Akdeniz hukuk

8-Kocaeli Hukuk

son ikisinden çok da emin değilim açıkta kalmak istemediğim için yazabilirim ama %90 böyle kalacak
perşembe ya da cuma da göndereceğim ösym'ye
umarım hakkımızda hayırlısı olur
artık beklemekten çok sıkıldım
ne olacaksa bir an önce olsun istiyorum,değişiklik istiyorum en önemlisi
her şey,herkes aynı istemeden de olsa yüzüm asık geziyorum etrafta alnımda şimdiden çizgiler oluşmaya başladı
isteyerek yapmıyorum aslında ama elimde değil
hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor,hoş ne istediğimi de tam olarak bilmiyorum
bu kararsızlık ve belirsizlik öldürecek beni
bir şeyler gelsin ve hiç gitmesin hayatımdan
çok şey mi istiyorum?

NOT: içimden geçen bursa sizce?

26 Temmuz 2010 Pazartesi

şu an dokunsanız ağlayabilirim çünkü hareket etsem kaşınmaya başlıyorum
korkmayın zona değil sinekler!
2 gündür 1 gram uyku uyuyamadım sıcak bir yandan sinekler bir yandan
ciddi ciddi düşünmeye başladım acaba pisimde o yüzden mi geliyorlar bana diye bu düşünce beynimde belirlendiğinden beri günde 2 kez duş almaya başladım ama yok kanımı seviyor şerefsizler
alıp başımı kaçacağım o derece kötü durumdayım
havanın sıcak olmasına rağmen sırf sineklerden korunmak için örtündüğüm pikeyi boğazıma kadar çektim (başımı kapatamıyorum boğulacak gibi oluyorum) bu seferde yanaklarımı ve kulaklarımı yemişler of ne yapaağım ben =(

sineklere nefretimi kustuktan sonra gelelim beni etkileyen olaylara
dün ezgi'yle rutin gezmemizi yaparken küstüğüm 2 arkadaşımı gördüm
küstüğüm diyorum çünkü onların bundan haberi yok gayet rahat bir şekilde beni öptüler hatrımı sordular
bu kadar rahat olmalarına da acayip sinir oluyorum
aslında çok saçma kendi kendime bir şeylere kızıp surat asıyorum sonra onlardan bir şeyler bekliyorum
bu da benim anlam veremediğim en aptal davranışlarımdan biri
neyse dün gece biri dayanamayıp mesaj attı,diğerinden beklemezdim zaten
-bendis neden bugün çok soğuk davrandın,küs müyüz? diye
ben bunu görünce dayanamadım tabi çünkü neden küstüğümü anlatamazdım daha doğrusu ben bile unutmuştum bunu düşününce kendime daha çok kızdım bi insan bu kadar saf olmaz diye
yine içimdeki duyguları bastırıp normal bi cevap yazdım
zaten iki ay sonra gideceğiz buradan enazından görüşebileceğim 1-2 insan olsun durum o kadar vahim yani =)

bugün 17.30-18.00 arası rehber öğretmenimle randevum var tercihler için
bugün resmen başladı tercih süresi
umarım fikirlerim değişmeden bir an önce doğru kararı verip tercihlerimi bitiririm sonrası zaten alışık olduğum şey : beklemek

bu arada dün gece bi kitaba başladım şimdilik hoşuma gitti
zaten geçmiş yüzyılları anlatan çoğu romanı beğenmişimdir bunu da zevkle okumaya başladım
hazar rüzgarı'nı daha bitirmeden tavsiye ediyorum =)

25 Temmuz 2010 Pazar

o mu bu mu şu mu ?

puanlar hele bi açıklansın da tercihler çok önemli değil dediğim için utanıyorum
bu nasıl bir kararsızlıktır ya,bütün sene ankara hukuk diye tutturduğum ve bu yüzden bir başka üniversite düşünmediğim içinde kendime fazlasıyla kızmaktayım
bi yandan ekşi sözlüğü okuyorum diğer yandan üniversitelerin resmi sitesine bakıyorum
bölüm hazır en azından bu yüzden rahatım
dinlediğim bütün uzmanlar ilk önce şehir seçin diyorlar
bana bu saçma geliyor biliyorum ben uzman değilim ama önemli olan üniversitenin kaliteli olması değil mi?
çok büyük bir aksilik olmazsa bursa,eskişehir ya da izmir olacak
izmir'in olmasını çok istiyorum ama kampüsün yeri ve eğitimi çok iyi değilmiş okuduğum kadarıyla tabi önemli olan insanın kendini yetiştirmesi ben bu konuda sonuna kadar kendime güveniyorum
ama geliştirmek içinde çevrenin de bana yardımci olması gerekiyor
bu arada türkiye'nin en çok öğrenci barındıran üniversitesi selçuk üniversitesi'ymiş yaklaşık 80bin öğrencisi var
aklım çok karışık hangisini üste yazmalıyım bilemiyorum 
pazartesi tercihler başlıyor umarım hakkımızda en hayırlısı olur yani olmalı,olmasını istiyorum

ankara hukuk'tan bi resim ekledim,gitsem bu kadar sevemem heralde =)

24 Temmuz 2010 Cumartesi

düşün düşün e yine düşün

hayalimin çok dışında bi tatil geçiriyorum
ama daha ilginci mutsuz da değilim ilçemizin dışına pek çıkmadım bikaç günlük kısa akraba gezileri dışında
kitap okuyup,film izlemek istiyorum sürekli ama zaman bulamıyorum
yat,kalk,uyku bi bakıyorum gün bitmiş
beynimde sürekli düşünceler var,hep plan yapıyorum kabul çoğu hatta hiçbiri tutmuyor ama yine de rahatım
artık bazı şeyleri zamana bırakmayı öğrendim sanırım
yarının bana neler getireceğini bilmiyorum
mesela 2 gün önce o'nu tanımıyordum şimdi ise hep onu düşünüyorum tabi sınavda var ama eskisi kadar beynimi meşgul etmiyorum
belki de sınavın bende yarattığı boşluğu böyle şeylerle dolduruyorum
kendimi çok kaptırmamaya çalışsam da beynim ve çenem susmuyor olan ezgi'ye oluyor
garibim sesini yine çıkarmıyor tanıyor beni
bikaç gün sonra daha az konuşacağım bu konu hakkında ama şimdi elimde değil
hayatımda her şey aynıydı ki böyle değişiklikleri özlemişim
şimdilik dağ yanmış tavşanın haberi olmamış olayını yaşasamda hissediyorum bu böyle kalmayacak
bu arada tercihler konusunda da sık sık fikir değiştiriyorum sözde netti her şey
ama açıkta kalmak istemediğime karar verdim (dün psikologla son görüşmemizi yaptık gitmek istiyorum eminim!) bunun içinde garanti bikaç yer daha yazmam gerekecek konya'yı bile düşünüyorum
umarım bile dediğim için kızan konyalılar olmaz ama kendimi oraya hiç hazırlamadım olmasını da gerçekten istemiyorum onun için iyice düşünmem lazım
yani anlayacağınız düşünecek çok şey var böyle giderse felsefeci olup çıkacağım hepimize mutlu hafta sonları diliyorum =)

22 Temmuz 2010 Perşembe

ey aşk =)

birkaç günlüğüne komşu ilçedeki halamın yanına tatile gittim benim tatilimde böyle oluyor yazık bana =)
ama şu 2 günde çok eğlendim 1 saat sonra yola çıkıp evime gideceğim ama gitmeden burada tanıştığım 2 gündür aklımdan çıkmayan birini anlatmak istiyorum
daha önce söylemiştim aşka inanmam diye
daha önce hiç aşık da olmadım ama eminim burada biraz daha kalsam o çocuğa aşık olabilirim
ruh eşi var mı bilmiyorum ama çocukla resmen aynıyız
bizdeki benzerlikleri yazıyorum sizde anlayacaksınız eminim
-öncelikle o da peynirden nefret ediyor,ben çocuklarıma bile yedirmek istemiyorum diyince herkes tepki gösteriyordu ama gördünüz işte o da sevmiyor!
-diğer beni cezbeden özelliği ise hukukta okuyor!ve de istanbul'da duynca şok oldum
-geçen yılki derecesi benim derecemle aynı
-o da benim gibi öğretmen lisesinden mezun
-midesinde gastrit var ve tıpkı benim gibi sınava hazırlanırken oluşmuş
-hukuk için 1 sene beklemiş idealist!
-göçmenlermiş ve aynı yerden göçmüşüz =)
-yakışıklıktan öte acayip sempatik ve tatlı benim istediğimde zaten sevimli olması
-bi erkekte dikkat ettiğim ilk özellikler el,göz ve dişlerinin güzel olması ve o'nunkiler mükemmel
-erkekte uzun boyu çok severim ve boyu 1.87

son 3 özellik benzerlik değil ama idare edin heyecanlandım
fark edebildiğim özellikler şuan için bunlar daha tanışalı 2 gün oldu
dün telefon numaralarımızı aldık ama bir şey olacağını sanmıyorum ama yine de umut etmekten vazgeçmeyeceğim
çünkü gerçekten farklıydı bunu özellikle dün acayip hissettim
bizim ilçeye davet ettim geleceğini söyledi haftaya
ama dün vedalaşırken biraz yan çizdi gibi bende bu yüzden gün saymayacağım olacağı varsa olur bizim tanışmamızda zaten tesadüfle oldu tesadüflere acayip inanıyorum
umarım yine birgün bir yerlerde karşılaşırız...

20 Temmuz 2010 Salı

az önce bi öğretmenimin düğününden geldim
çok eğlenceliydi oynamaya çalışıyor beceremiyor bozuntuya da vermiyor sürekli gülüyordu
bizde ayıp olmasın diye ezgi'le kalktık oynadık,el çırptık falan
gecenin sonunda öğrencileri öğretmenimizi müzisyenlerin olduğu yere çağırdılar bateri kurmuşlardı
çalmasını istediler
hoca bi yerden baget çıkardı eşine bakarak :
-bu bagetler eşimin bana ilk hediyesi,hep beni dinlemek istediğini söylemişti bugüne kısmetmiş dedi
ve baterinin başına oturdu ısındıktan sonra çalmaya başladı
ezgi'yle ikimiz sırıtarak izledik öğremenimizi ben bi yandan gelini izliyorum
acaba benim düğünümde damat bana böyle bir jest yapsa ne hissederdim diye düşündüm
herkes hayran hayran izlerken gelin biraz somurtarak bakıyordu gibi geldi bana belki de onu yalnız bıraktı diye kızmıştır =)
ama benim çok hoşuma gitti daha önce hiç böyle bir düğüne gitmemiştim
umarım çok ama çok mutlu olurlar bizde bugün olduğu gibi hayranlıkla izleriz

18 Temmuz 2010 Pazar

2 gündür doğru düzgün bloga bakamıyorum
en önemli sebep ablam geldi elime her bilgisayarı aldığımda acılı gözlerle 'ben gittikten sonra ne yapacaksan yap saatlerim kaldı zaten' diyince dayanamadım
dün hep beraber denize gittik günübirlik bi tatildi çünkü düğünler vardı en sinir olduğum sebep yok ayıp olur bilmem ne
akşamüstü geldik eve mümkün olduğunca güneşte durmamaya çalıştım ama pek mümkün olmadı soyulan derilerim yine yandı acılar içerisinde yanıyorum anlayacağınız
dün bi sürü duyguyu bir anda yaşadım sevinç,umut,hayal kırıklığı vs
ösym kılavuzu açıklanmış dedi ezgi ben denizde olduğum için bakamıyorum bana tek tek söylüyor hukukları
o kadar çok düşmüş ki puanlar o kılavuza göre ankara ve istanbul hukuk dışındaki her yer oluyor :S
şaşırdım yani bu kadar olmaz diye düşünürken aniden gelen mesajla moralim bozuldu hata varmış
yani belliydi diyorum içimden o kadar da oynamazdı
sonra ünal yarımağan açıklama yapmış hata yok gibilerinden ama hala pek inanmıyorum
zaten cumartesi günü kılavuz mu açıklanır hafta sonu millet tatil yapar :p
o yüzden yarını bekliyorum heyecanla
ama tercih yapıp gideceğim kesin karar verdim bikaç hukuk dışında diğerleri oluyor zaten ankara'ya da yatay geçiş çok zormuş ama yine de elimden geleni yapacağım olmazsa eğer hakimlik sınavı için yararlı olur kısacası çalışmamın boşa gideceğini sanmıyorum o yüzden rahatım ideallerime yavaş yavaş kavuşuyorum
bu arada akşama da ezgi geliyor 1 ay oldu nerdeyse tatil benim için yeni başlıyor
hepinize mutlu pazarlar =)

16 Temmuz 2010 Cuma

eveeettt

tüm gün yazmak için zaman kolladım ama koşuşturmadan pek mümkün olmadı
bütün gece uyuyamadım heyecandan bi sürü hesap yaptım sabahı zor ettim
10.30 da kalbim duracak sandım
sonuç belgesine baktığımda kafam karıştı 20'ye yakın puan türü vardı neye bakacağımı şaşırdım bir an sonra onu gördüm tm 2 puanını ve dereceyi 11.470.yim
ideallerimden 10bin kadar uzakta bi sonuç bu ama üzülmedim beklediğim gibi en azından çok fazla hayal kırıklığına uğramadım aklımda 5 yer vardı sonuncusu bursa'ydı en son 10.700.yü almış eğer oraya gidebilirsem acayip hırs yaptım
mezun olduğumda üniversite olarak ankara hukuk yazacak yatay geçiş için elimden geleni yapacağım =)
üstümden acayip bi yük kalktı
belirsizliğin büyük bir kısmı yok oldu,tabi ki daha iyisi olabilirdi ama buna da şükür elimden geleni yaptım
bana artık tercihlerimi yapıp beklemek düşüyor ve tabi ki tatiiiil =)
bu arada edebiyat öğretmenliği için sözel sınavına girmiştim ya öğretmen lisesi olduğum için ek puanla 197.olmuşum türkiye'de şaşırdım çok ama kesin kararlıyım öğretmenliğe gitmeyeceğim
durum böyle olunca evde bir hüzün havası doğdu
babamın suratı asıktı gün boyu
sonucuma mı üzüldün diye sorduğumda cevabı beni ağlattı
gideceğim diye üzülüyormuş sensiz ne yaparım dedi canım babam çok seviyorum onu
iste durum böyle size de haber verdim rahat bir şekilde uyuyabilirim destek olduğunuz için hepinize çok çok çok teşekkür ediyorum =)

15 Temmuz 2010 Perşembe

üç iki bir ve sıfııııııııııır

evet geri sayım başladı öğrenmeme saatler kaldı
yarın hiç bu kadar güçlü hissetmeyeceğim bir duyguyu hissetmekten korkuyorum evet o duygu başarısızlık
şimdiye kadar girdiğim bütün sınavlarda  başarılı oldum belki çok iyi değildim ama kör topal idare ediyordum
sınavı düşünmemek için bir şeyler yapmaya karar verdim
aklıma eski günlüklerimi okumak geldi
aman allah'ım neler yazmışım öyle duygularımın bu kadar çabuk değişmesine acayip şaşırdım ve itiraf ediyorum özledim

hiç bir özlem yazısı yazacak havamda olmadığım için bu konuyu hemen kapatıyorum
eski günlükleri okurken değiştiğimi fark ettim
ben eski bendis değildim sınav benden bir çok şeyi götürmüştü
mesela bu sene bende olan değişiklikler ;
-en önemlisi artık yalnız sayılırım insanlara tahammülüm azaldı e durum böyle olunca arkadaşlarım teker teker terk etti biliyorum suçun büyüğü bende
-anksiyete bozukluğu diye bi hastalık olduğunu öğrendim ve bunu şiddetle yaşıyormuşum
-stresten gastrit başladı
-zonaya hiç girmiyorum uyuz gibi kaşınıyordum ıyy çok kötü bir şey :S
-dengesizleştim, insanları kırmaya başladım eskiden hemen vicdan azabı duyardım ve içimdeki fesat bendis çok sık konuşmazdı artık böyle değil
-artık iyi biri olduğumu düşünmüyorum
-bu sene hırslarım daha da belirginleşti ve arttı peşinde kıskançlığı da getirdi
-karamsarlığım arttı eskiden daha umutluydum ve sanırım en küçük olaylardan kendime iyi bir şeyler çıkarırdım
-özgüvenin çok abartılmaması gerektiğini öğrendim insanı tepetaklak edebiliyormuş
...
yukarıdaki örnekler sınavın bende yarattığı fiziksel ve ruhsal etkiler
yazarken ben bile şaşırdım ve eski halimi çok özledim :(

13 Temmuz 2010 Salı

ders

sınavla ilgili bir şey yazmaktan sıkıldım
kısaca açıklanmadı açıklandığı zaman yazarım sizde bende rahat etmiş oluruz ne sınavmış be aaa
canım fena halde sıkılıyor yapacak hiçbir şey bulamıyorum ne evde ne de dışarda
en sinir olduğum şey olan belirsizlik dört bi yanımı sardı
bugün babamın izne ayrılmasından dolayı komşu ilçede oturan anneannemlere gittik
dedem kolon kanseri 2 senedir can çekişiyor resmen doktorlar geç fark edildiği için bir şey yapamayacaklarını söylediler bugün gördüğümde çok kötü oldum
onu çok sevmeme rağmen böyle görmek istemediğim için anneme gelmek istemiyorum bi daha buraya dedim
o kadar bitik bi vaziyetteydi ki ağlamamak için zor tuttum kendimi,nelerle uğraşıyorum diye kızdım kendime
en kötüsü çaresizlikmiş insanın elinden bir şey gelmemesi çok acı bunu anladım bir kez daha
şükrediyorum allah'a bi sorunum olmadığı için kaşınmaktan moraran kolum yüzünden de lanet ediyorum sınava ve yine kendime
o kadar saçma şeylerle üzüyoruz ki kendimizi sonra fark ediyoruz ama çok geç oluyor
geç fark etmek istemiyorum hiçbir şeyi
bu yüzdende elimden gelen çabayı göstereceğim henüz 18 yaşındayım şuan için yaşadığım hiçbir şey dünyanın sonunu getirmeyecek
belki çok üzüleceğim ama biliyorum o da geçecek çünkü gerçekten inanıyorum ki zaman her şeyin ilacı
ösym'nin belirlediği aptal bi sınav benim gerizekalı ya da çok zeki olduğumun bi göstergesi olmayacak
ben zaten kendimi biliyorum yapacaklarımın farkındayım
hiçbir şeyin beni üzmesine izin vermeyeceğim belki bencilce olacak ama benim dünyamda benden daha değerli kimse yok
bu da anladığım 2456765.ders olsun

12 Temmuz 2010 Pazartesi

geldi çattı

günleri saya saya tükettim evet yarın puanlar açıklanıyor
ama yine de her kafadan ses çıkıyor
kimisi 15i diyor ama hissediyorum yarın açıklanacak
niye bu kadar heyecanlanıyorum anlamıyorum her şeyin bitmeyeceği gibi hiçbir şeyde başlamayacak biliyorum ama yine de ne ellerimin titremesi duruyor ne de hızla çarpan kalbim
düşünüyorum düşünüyorum yine kendime kızmaktan başka yol bulamıyorum
çalıştım ama yeteri kadar değilmiş bunu anladım
rahat rahat gidebileceğim yeri artık rüyalarımda bile göremiyorum 11 yıllık idealime ulaşıp ulaşmayacağım yarın belli olacak
bunları düşününce yine kaşınmaya başlıyorum aptal sınav yüzünden sağlığımı kaybediyorum
umarım yarın bu saatlerde bundan çok daha başka duygular içinde olurum
beni sinir eden sık boğaz eden insanlar olduğu gibi destek olanlarda var
bu yazıyı hiçbir zaman okumasalarda onlara teşekkür etmek istiyorum iyi ki varlar
kimi hissederek söylüyor kimi moral vermek için olacak bilmem ne diye bunların doğruluğu henüz belli olmasa bile mutlu oluyorum netlerimi söylediğim halde bile öyle bir umutla bakıyorlar ki bana ister istemez umutlanıyorum,plan yapıyorum ne düşüneceğimi şaşırdım artık
ama kadere sonuna kadar inanıyorum hayırlısı buymuş diyeceğim belki de seneye her şey daha güzel olur kim bilir
gerçekten kendini kandırma değil bu ben ne kadar üzülsem de sonuç değişmeyecek zaten
tek bildiğim beklemekten çok sıkıldım
tam doğru düzgün açıklamada yapmıyorlar ösym nerdesin öleceğim meraktan!!

10 Temmuz 2010 Cumartesi

kendimi anlatacak sıfat bulamıyorum artık

anladım ki bu blog camiasının en aptal,salak,saf kızı benim
herkese hemen inanıyorum hemen onu farklı bi kefeye koyuyorum gözümde bi yanlış yapmasına ihtimal vermiyorum cevabım hemen hazır : o diğerlerinden farklı
ne farklısı ya herkes aynı ben sadece kendimi kandırmaya devam ediyorum
dün gece ilk sevgilimle bi buluşma ayarladık aptalım ya içime doğmuş ekilmem değil mi dedim olur mu ya seni ne zaman ektim biliyorsun beni dedi
inandım yine yani dedim içimden o beni hiç ekmedi hakkını yemeyim
9da buluşacaktık yemek yedikten sonra hazırlanmaya başladım özen gösteriyorum kendime 4 yıl sonra ilk kez buluşacağız diye 8.30 da mesaj geldi bendis yarın görüşsek olur mu?
beynimden vurulmuşa döndüm
çok önemli değil diyebilirsiniz ama benim için önemli
ben özen gösteriyorsam en az onunda benim kadar özen göstermesi gerekmiyor mu ve en kötüsü insan buluşmaya yarım saat kala haber verir mi?
kendimi o kadar aptal hissettim ki bi de yarın aynı saatte diyor uygun musun diye soran yok çünkü bendis hazır asker kanmaya o kadar meraklı ki hayır kelimesi ağzından çok nadir çıkar
ama o kadar kızdım ki yarın işim var dedim görüşmek istemiyorum onunla hatta konuşmak bile
sonra madem o kadar hazırlandım boşa gitmesin diye kuzenimle çıktım o daha çok yarama tuz bastı
bendis kuzen olmasak seni kesin ayarlardım çünkü her şeye çok kolay kanıyorsun biraz gözünü aç dedi
haklı yani bi insan bu kadar saf olmaz kimseyi kırmayayım diye uğraşırken hep kendimi kırıyorum kimse farklı değil işte anlayamadım hala anlamak işime gelmiyor çünkü

pazartesi sonuçlar açıklanıyor içim zaten acayip sıkılıyor kafam dağılsın diye görüşmek istedim bende muhabbet iyi olur diye düşündüm gülerdik eğlenirdik falan diye geçirmiştim içimden
demek ki sınavdan başka hiçbir şey düşünmemem gerekiyormuş ot gibi yaşamalıyım ben
çünkü bana başkaları zarar vermiyor ben kendimi daha çok üzüyorum
gitmek istiyorum buradan herkesi her şeyi ardımda bırakmak istiyorum
umarım derece beklediğimden daha iyi gelir burada 1 sene daha olmaya dayanabileceğimi sanmıyorum ah saf ben...

9 Temmuz 2010 Cuma

bendis hakkında bilinmeyenler

en önemlisinden başlıyorum
peynirden nefret ederim hatırladığım kadarıyla (bunu zor hatırlarım annemin yalancısıyım) en son 6 aylıkken yemişim
bazı şeyleri anlamaya başladıktan sonra ağzıma almadım almayı da düşünmüyorum
pazardan gelen poşetleri taşırken özen gösteririm peynir poşetini almamaya,kahvaltıda önümde peynir tabağı varsa masaya oturmam,bulaşıklar yıkanacaksa ya da toparlanacaksa peynir tabağını hayatta ellemem böyle bi nefret işte benimkisi ha unutmadan söyliyim boyum 1.60 =)

düz uyurum,beni uyurken görenler güneşleniyormuşsun gibi uyuyorsun diyorlar
sağ ve sol taraflara döndüğümde rahat edemiyorum,kollarım ve bacaklarım açık uyumayı severim
yaz veya kış fark etmez sağ ayağım hep dışarda olur

oğlak burcuyum,burcumun özelliklerini taşıyorum boğa,başak ve balık burçlarını çok seviyorum

ilk kez tanıştığımın bir erkeğin ilk önce gözlerine,dişlerine ve ellerine bakarım
tırnaklarını yiyen kız veya erkekleri pek sevmem hem çok çirkin bi görüntü oluyor hem de acizliği gösteriyor

yiyip yiyip kilo almayan insanlara deli oluyorum (kıskanıyor da olabilirim)

ilk görüşte aşka inanırım hiç aşık olmadım ama en çok etkilendiğim insanlara hep ilk görüşte içim ısındı
esmer erkek severim ve benden kesinlikle uzun olmasını isterim

yolda eğer yanımda birisi varsa herkesin solunda yürürüm diğer türlü ters geliyor yürüyüşüm bile değişiyor

takıntılıyım mesela silginin arka tarafıyla silemem başkası silerse de gözümü kaparım neden böyle oluyor hala anlamış değilim

şimdilik aklıma gelenler bunlar anladığım kadarıyla saçma saçma özelliklerim var bunları en yakın zamanda psikologla paylaşmalıyım =)

8 Temmuz 2010 Perşembe

o bir markaaa =)

sürekli kötü şeylerden bahsetmekten sıkıldım
hayatımın en güzel şeylerinden birini anlatmak istiyorum şimdi
arkadaşım,dostum,kardeşim,leem (biz birbirimize böyle hitap ederiz hiç bir anlamı yok anneannemle dedemin birbirlerine söylediklerini duydum kısacası bizim uydurmamızda olabilir) kısacası her şeyim : ezgi
onunla arkadaşlığımızın erken yaşta başlamasına çok seviniyorum 4 yaşından beri tanısamda arkadaşlığımız 6 yaşında başladı anasınıfında :)
küçüktük ama felaket iyi anlaşıyorduk
aynı şeyleri sevmezdik (bkz: tavuklu pilav üstündeki deri)
o kadar da yardımseverdik ki özürlü bi çocuğa yemek yedirmeden kendimiz yemezdik şirindik mutluyduk
sonra araya bi 5 yıl girdi farklı okullara başlamıştık 5 yılın sonunda buluştuk sınıfa ilk girdiğimde hemen anneme usulca ezgi de burda oley dediğimi hatırlıyorum
o günden sonra hiç ayrılmadık
evlerimiz yakın olduğu için beraber gidiyorduk okula
yok boyunca konuşacak şeylerimiz tükendiğinde (çok nadir) hayal kurardık içeriğine pek girmek istemiyorum :)
farklı liseleri kazandığımızda çok korkmuştum ya biterse arkadaşlığımız diye
aslında yeni insanları görüp beni bırakmasından korkuyordum 14 yaşındaki ergen halimle çünkü ezgi'yle nasıl arkadaştım anlamıyordum çünkü o herkesin değer verdiği biriydi iyilik meleğiydi
çok zıttık sessiz,sakin ve her zaman temkinliydi resmen beni çekiyordu o olmazsa ne yaparım diyordum hep
ama korktuğum başıma gelmedi
o yeni insanları görse de hayatına başkaları girse de hiç bırakmadı beni tabi bende onu
hayatımdaki arkadaşlar tek tek eksildiğinde o daha fazla destek oldu bana her ağladığımda bir omuz verdi
onun yanımda olması için konuşmasına gerek yok nefes alsın yeter biliyorum ki o hep benimle
şimdi aramızda yaklaşık 500 km var her gün milyon kez ne zaman geleceksin diye soruyorum
çünkü sanırım ben hala 14 yaşındaki ergen bendis'im korkuyorum beni unutacak diye =)
umarım aynı üniversiteye gideriz ve ömür boyu beraber oluruz seni çok seviyorum leem =****

7 Temmuz 2010 Çarşamba

küçük dünya

şu an hareket edemiyorum desem yeri var
her tarafım acıyor,yanıyor,sağ elim sürekli nemlendirici de bunların sebebinin hepsi güneş yanığı!
bugün kuzenlerimle havuza gittik bütün günümüz değerlensin ve verdiğimiz paranın karşılığını görelim diye sabah 12 gibi oradaydık =/
ben yüzmeyi de çok severim güneşlenmeyi de durum böyle olunca her tarafım pancar gibi yandı
balkondan başka bi yerde oturamıyorum yazık bana =(
bu kadar acı şeye rağmen çok da eğlenceli geçti günüm
kuzenin 2 küçük bebesiyle uğraşmak zaman zaman canımı sıksa da onların hevesli hallerini görünce kıyamadım,çok çaba harcadılar ama günün sonunda yüzmeyi öğrendiler denilebilir
küçük havuzdan büyüğüne sürekli geçiş yaparken bütün eski tanıdıklarımı görmek sevindirdi beni
gerçekten dünya hele de yaşadığımız yer çok küçükmüş bunu anladım
insanları,onlarla sohbet etmeyi,gülebilmeyi seviyorum ama keşke o kadar çok gülmeseydim belki o zaman yanaklarım bu kadar çok yanmazdı çok iğrenç oldular tabir-i caizse amale yanığı gibi
bi de her karşılaştığım insanla sınav muhabbeti yapmasam daha çok sevineceğim sonra gel de sınavı hayatına yerleştirme olmuyor malesef
her kafadan bir ses çıkıyor orası da güzel burası da güzel
laf anlatabileceklerime anlatıyorum anlamayanlara da evet diyip geçiyorum ne yazık ki
işte böyle puanların açıklanmasına son 5 gün kala yanıklarla uğraşıyorum
bendis balkonundan bildirdi =)

6 Temmuz 2010 Salı

mazaretim var asabiyim

sıkıntıdan patlıyorum
evde yapacak hiçbir şey yok dışarda desen aynı
sanki havadayım rüzgar nereye eserse oraya gidiyorum
evden çıkmak bile zor gelmeye başladı
sadece yattığım içinde kilo almaya başladım sanırım
puanların açıklanmasına bi haftadan az bi süre kaldı bütün planlarımı bundan sonrası için yaptım
bazen olacakmış gibi geliyor bazen de tam tersi kim ne derse etkileniyorum çok saçma olanlar hariç tabi ki
artık pek kimseyle konuşmuyorum telefonum nadir çalıyor ama yine de mutluyum tabi ki bu bir kendini kandırma değil insanlarla tartışacağıma hiç konuşmamak daha iyi sanki beynim o kadar rahat ki
bu arada kitaplarımı atmaya kıyamıyorum
oda da çok yer kaplıyor ama yine de biraz daha tutacağım sözde sınav bitiminde bütün arkadaşlar yakacaktık hepsini sanki her şey dört dörtlük kitapları yakmak kaldı
bu kadar kısa sürede bu kadar çok fikrimin değişmesine şaşırıyorum
sanki her şeyi ben biliyormuşum gibi geliyor bütün düşüncelerim doğru sanki (sanki'yi çok kullandım farkındayım)
saçma farkındayım fazla değil bikaç hafta sonra bunlarda değişecek ama yine de tartışmaktan geri kalmıyorum
bi de kullanılmaktan nefret ediyorum
bunun farkındayım ama ses çıkarmıyorum tatsızlık çıkmasın diye resmen salak yerine konuyorum kızıyorum kendime ama böyle geldi böyle gidiyor
kendi kendime çok konuşmaya başlayınca e bi de sinirlenince önüme gelen ilk insanı azarlamaya başlıyorum özellikle de facebook'ta insanlar mesaj atıyor ve garip bi şekilde beklentiye giriyorlar ya bağırmaktan geri alamıyorum kendimi bu da bugünlerde yaptığım saçmalıklardan biri sanki beni çok takıyorlar ama yine de rahatlıyorum sinirimi tanımadığım insanlardan çıkarıyorum ama ne yapayım atmasınlar o zaman anlayacağınız asabiyim bu aralar :)

5 Temmuz 2010 Pazartesi

kadın erkek ayrımcılığı ve akraba evliliği

başlıktaki iki konu birbirinden çok bağımsız ama benim dünümü etkileyen iki önemli şeydi bunlar
bikaç yazı öncesi bahsetmiştim halam biraz hacı diye hacca gitti diye dün hacı hayırı yaptı benim sınavlarımın geçmesini beklemiş çok sever beni :P
dün sabahın 7sinde halamların evine gittik insanlar saat 1deki hayra 11 de gelmeye başlayınca benim gözüm korktu
kadınlar bi yerde erkekler bi yerde oturmaya başladı haremlik selamlık işte
saat 1de yemekler verilmeye başlandı ben elimden geldiğince yardım etmeye başladım baktıkça hayrete düştüm kadınlar yemiyor aşçı desen daha berbat erkekler doymadan kadınlar yemeyecek dedi!
ben sinirlenmeye başladım gittim kadınların yanına zaten %90ı türbanlı olur mu canım erkekler daha önemli demeye başladı bi kaç kişi heralde bağırmışım sinirden ne dediğimi hatırlamıyorum sonra bana hak verenler oldu evet işte biz niye bekliyoruz muhabbeti başladı
ben aşçıyla konuşmaya gittim adam elini falan kaldırıyor utanmasa girişecek ben daha çok bağırıyorum
ama vermediler aptallar
sevgili erkekler yedikten gittikten sonra kadınlara verilmeye başlandı 10 dakika sonra acı gerçekle karşılaştık yemekler bitmek üzereydi bi insan hayıra 1000 kişi çağırır mı ve gelenler 2000 kişiyi bulur mu ve insanlar bu kadar aç olur mu hala anlayabilmiş değilim
biz tabiki yiyemedik benim gözüm yok ama benden daha çok çalışan insanlar aç kaldı onlara üzülüyorum

akşama kadar uyuyarak geçirdim sonra bir telefon geldi komşu ilçede düğün varmış
gelir misin bendis dedi diğer halam işim gücüm yok gittim
bendis deli misin ne işin var düğünde diyebilirsiniz ama düğüm benim çok ilgincime geldi iki kuzen evleniyorlardı belki sizlere de normal gelebilir ama ben çok yabancıyım bu tür şeylere
biz kuzenlerle kardeş gibiyidiz ben düşünemiyorum bile
kız türkçe öğretmeni oğlan inşaat mühendisi bunları öğrenince daha çok şaşırdım
düğünde kuzenle yanyanayız resim falan çekiliyoruz habire halamın yanına birileri geliyor beni falan gösteriyorlar bizi kuzenimle nişanlı sanmışlar beni bi gülme krizi tuttu abim dediğim insanı da
sonra dans ettik kuzenim : bendis bütün gözler üstümüzde dedi
genç çiftleri yalnız bırakmayan diğer dans edenlere de bakınca anladık ki hepsi kuzen ve hepsi evli :/
bi an korktum bunların çocuklarını düşündüm özürlü olma ihtimallerini hala da üzülmekteyim
yazıyı bitirirken yeni evli çiftimize ömür boyu mutluluıklar diliyorum :)

3 Temmuz 2010 Cumartesi

yalan

bi annenin her şeye karışması kadar illet bir şey yoktur
keşke annem cahil olsaymış diyorum okuma-yazma falan bilmeseymiş
yazın buraya gelmemek için üniversitenin basketbol takımında oynayan kuzenime özeniyorum çünkü annesine maçlarım var diyor ve tüm yaz geziyor
tamam yalan aslında çok çok kötü bir şey ama bazıları da hak ediyor inkar etmeyelim
sıkmazsan uçar sıkarsan ölür diye bi atasözü duymuştum biraz değiştirmiş olabilirim ama anafikir buydu sanırım
gerçekten buna sonuna kadar katılıyorum
normalde anneme yalan söylemeyiz ne ablam ne de ben
ama annem bizi sıkmaya başladı işte o zaman bizde yalana başladık
ve bu bana ders oldu
çocuklarımla arkadaş olmaya çalışmayacağım çünkü bir anne arkadaş olamaz
çünkü annenin yeri başkadır arkadaşın yeri bambaşka
anne olaya daha farklı bakar daha önce büyük ihtimal benzerleriyle karşılaşmıştır
ama ben beni uyarmasını istemiyorum ne olursa olsun yanındayım demesini istiyorum
şimdilik bu mümkün görünmüyor ve durum böyle olunca ister istemez yalanlar geliyor
bana göre beyaz yalanlar olsa da yine de vicdan azabı çekiyorum
annem değişmeyeceğine göre sanırım biraz benim değişmem gerekiyor
off yine kavgali günler bizi bekliyor galiba...

2 Temmuz 2010 Cuma

sanırım ben meşhurum (!)

az önce kpss'ye başvurumu yaptım vatana millete hayırlı olsun :)
nasıl sıra nasıl sıra anlatamam tam arkamda türbanlı bi genç kız var ben uzaklaşmaya çalışıyorum bir adım atıyorum kız hemen yanıbaşımda çok özür dileyerek söylüyorum ki çok kötü kokuyorlar ya :S
oraları buraları gözükmesin diye kat kat giyiniyorlar olan çevredekilere oluyor
iyi ki yanıma parfümümü almışım elimden geldiğince sıkıp durdum
neyse sonra sıra bana geldi
görevli müdür yardımcısı habire bakıyor gözgöze geldikçe gülümsüyorum bende
tc numaramı söyledim sonra adam bana birden sen tiyatrocu musun dedi
efendim dedim
ya deminden beri bakıyorum şimdi çıkardım sen oyuncusun değil mi dedi
adama ne diyeceğimi şaşırdım
ama havalanmadım desen yalan olur :P
tamam küçük bir ilçede okuyor olabilirim ama o kadar da küçük değil 103bin nüfusu var valla :)
ama bu sene hiç oynamadın dedi
evet sınav dolayısıyla ara verdim dedim
bi de takip ediyormuş ağzımın kulaklarımda olduğunu söylememe gerek yok sanırım
bir de üniversiteye gideyim o zaman görün oyunculuğu nerede aktivite var ben oradayım :)
evdeki misafir oranıda %50 azalmış durumda azda olsa rahatladım günde 14 saat uyuduğumu da düşünürsek tam hayalimdeki tatil olmasa da mutluyum sanırım :)

not: neden beren saat diye sorabilirsiniz sanırım bugünlerde en meşhur kadın oyuncu odur..

1 Temmuz 2010 Perşembe

sınav hayatımı bayağı bi derinden etkiledi
etrafımdakiler delirdiğimi düşünüyorlar yani bu da bi ihtimal tabi
dün gece geceye gitmedim pişman falan de değilim,D. den havadisleri alırken bahsettiği isimler o kadar uzak geldi ki sanki hiç tanımıyorum onları bildiğim ama konuşmadığım insanlar gibiler benim için
mesela ozan doğulu gibi tanıyorum ama konuşmuyorum pardon bu yerinde bi örnek olmadı ozan doğulu'ya aşığım ben
D.ile de kavga ettik küstük sanırım
okul 18.si olduğumu söyledim bağırmaya başladı sıkılmış benim bu halimden,sürekli ders konuşmamdan,şişmiş falan haklıdır belki de ama bana en çok dokunan -ciğimle onun sümükadamı (ki bu benim bir zamanlar 'en' yakın arkadaşımdı) hakkında söyledikleri oldu
onlar da benden kaçmışlar bıkmışlar ne diyebilirim ki bunun üstüne o da kaçmak istiyorsa kaçsın gerçekten alıştım D.'yi seviyorum ama azarlanmaktan bıktım evde sürekli azarlanıyorum zaten hala anlayamadı bana bağırarak beni değiştiremeyeceğini,bunu 2 yıl önce de fark etmiştik zaten biz onunla çok farklıydık isteklerimiz,ideallerimiz
ben ankara'yı istiyordum o istanbul'u,ben düzenden yanaydım hakim olmak istiyordum o düzenden nefret ediyordu moda editörü olmak istiyordu bunun gibi bi sürü örnek sayabilirim heralde
ama olmadığım biri gibi davranmayacağım tıpkı onun dediği gibi bu'yum diyip sıyrılıyorum işin içinden
farkındayım tartıştığımız konular bile çok saçma umut'un dediği gibi belki de 3 ay sonra güleceğim bunlara ama gerçekten şu an böyle hissediyorum
liseye ne kadar heyecanla başlamıştım herkesi ayrı ayrı ne çok seviyordum ama şimdi görmek isteyeceğim kişi sayısı 4-5i geçmiyor
bu kadar çok kişi benden uzaklaşıyorsa tabiki suçu kendimde aramam da lazım kendimi sorgulamayacak kadar burnum havada değil sorguluyorum da bazı konularda %100 hatalıyım bunu da biliyorum ama yine de içimden bir şey yapmak gelmiyor belki de yokluklarına alıştım ondandır..
bi de 2 gecedir sabahlıyorum ilk sevgilimle konuşmaya başladık tekrardan arkadaşlığı bile mutlu ediyor beni sanırım bana gerçekten bi tek o değer vermiş ilişkilerim içinde her mesajın sonunda beni üzdüğüm için özür diliyor belki de onunla konuşurken kafam dağılıyor bu yüzden onunla konuşmaktan zevk alıyorum bu da bi seçenek
ilerleyen günlerde neler olacak gerçekten merak ediyorum
her ne kadar karamsar olsam da güzel günlerin gelmesini umutla bekliyorum...